21.SULTAN SEKİSİ TOPLANTISININ 2.PROĞRAMI
Ümit Özdağ: “Zaferlerimizi hatırlıyoruz, ama mağduriyet ve mağlubiyetlerimizi zihnimizden silip atıyoruz”
Erzurum Kalkınma Vakfı ile Atatürk Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen etkinlikte Ermeni soykırım yalanları' konulu konferans veren 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, "Biz millet olarak böyleyiz. Zaferlerimizi hatırlıyoruz. Ama mağduriyetlerimizi, mağlubiyetlerimizi zihnimizden silip atıyoruz" dedi.
Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezinde düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. Ümit Özdağ, tarihin en büyük soykırımı olan Türk soykırımını tarihi gelişim içinde anlattı. Erzurum'un Yanıkdere'de 3 bin şehidin yattığından çoğu Erzurumlu'nun bundan haberi olmadığına dikkati çeken Ümit Özdağ, şunları söyledi:
"Biz millet olarak böyleyiz. Zaferlerimizi hatırlıyoruz. Ama mağduriyetlerimizi, mağlubiyetlerimizi zihnimizden silip atıyoruz. Oysa bizi biz yapan ne kadar zaferlerimiz ise, bizi biz yapan aynı zamanda o kadar mağduriyetlerimiz ve mağlubiyetlerimiz. Onları da bilmeli, onları da kalbimizde hissetmeli, onları da acısını içimizde yaşatmalıyız."
Viyana kuşatmasıyla ikincisi arasında 154 sene olduğuna dikkati çeken Ümit Özdağ, ikinci Viyana Kuşatmasından sonra da Viyanalı'ların 'Türkler ne zaman tekrar gelirler' diye Viyana'da en büyük kiliselerden birinin kulesine Türk ordusunun gelip gelmediğini kontrol etmekle görevli birisini görevlendirdiklerini anlattı. Kontrol görevinin 20'nci yüzyıl başlarına kadar devam ettiğini ifade eden Özdağ, kulenin 1940'da yıkıldığını belirtti.
Kırım'ın Ruslar tarafından alınmasını ise Ümit Özdağ şu sözlerle anlattı: "İlk kez Osmanlı, Müslüman ve Türklerin meskun olduğu bir toprağı kaybediyor ve bir daha geri alamıyor. Neresi burası? Burası bugünde konuştuğumuz. Bugünde güncel olan, bugünde lideri Mustafa Cemiloğlu'na Çankaya'da ödül verdiğimiz Kırım toprakları. Zaten bugün Türkiye'nin bütün sorunlar 1774 sonrası tarihimizle ilgili sorunlar. Bu Kırım'da başlıyor. 1783'de Ruslar tarafından Kırım Hanlığı ortadan kaldırılıyor. 157 sene sürecek 1921'e kadar sürecek çok uzun bir geri çekilme dönemi başlıyor. Kırım'da kitlesel katliamlar artık Türk tarihinin bir parçası olmaya başlıyor. Çarlık, Kırım Türklüğünü imhaya ve sürgüne başlıyor.
YANIK DERE ŞEHİTLERİ 21.SULTAN SEKİSİ TOPLANTISINDA ANILDI
Yanıkdere’de şehit olan Abdülkadir Köylü’nün torunu Zafer Köylü, “Dedem derdi ki oğul biz namusumuzu, şerefimizi, hayatımızı evvel Allah Kazım Karabekir, Deli Halit Paşa ve askerlerine borçluyuz. Şimdi soruyorum. Namusunuzu, şerefimizi dedelerimizin hayatını kurtaran Kazım Karabekir’in ismini gök kubbeye yazılması gerekirken cadde ve sokaklardan silmek isteyenleri kınıyoruz.” dedi.
Atatürk Üniversitesi (AÜ) ve Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) tarafından düzenlenen 21. Sultan Sekisi Toplantısının bu yılki konusu Yanıkdere şehitleriydi. Yanıkdere şehitliğinde düzenlenen anma programı açılış konuşmalarıyla başladı. Burada konuşan Yanıkdere’de şehit olan Abdülkadir Köylü’nün torunu Zafer Köylü, Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık’ın Kazım Karabekir’in adının cadde ve sokaklardan kaldırılması ile ilgili sözlerine tepki gösterdi. Köylü şöyle konuştu: “Dedem derki kafirin en zalimi en merhametsizi Ermeni’dir. Ruslar bize bir şey yapmadı. Ruslar savaş esirini 4 gün sonra bıraktılar. 1917’de Rusya’da ihtilal olunca Ruslar silahları Ermenilere verip gitti. Bizde genç yoktu, yaşlı kadın ve çocuklar vardı. Ermeniler bu milletin kökünü kazımaya yemin etmiş, bu milleti diri diri yakıyorlardı. Bizi ikişer üçer Yanıkdere’ye götürüyorlar, kazma verip çalıştırıyorlar, sonra da süngüyle çalıştırıyorlardı. 'Bizi kurşunla vurun' dedik. 'Size kurşun mu harcayalım' dediler. Kafama tüfekle vurdular ki bayıldım. Ayıldığımda kafamdaki kırık kemikleri elimle temizledim. Millet Yanıkdere’ye yaralı ve ölülerini almaya koşuyordu.”
ER-VAK Başkanı Erdal Güzeli, asıl soykırımın yapıldığı yerin Erzurum olduğunu dile getirdi. Güzel, “Bu şehrin ruhu var. Biz bu ruhu yaşadığımız acılarda çektiğimiz ıstıraplardan aldık ve büyüttük. Bu ruhu ayakta tutan önemli mekanlardan birisi de Yanıkdere şehitliğidir. Yaklaşık 3 bin kişi burada hunharca katledilmişlerdir şehit edilmişlerdir. Bizde buradan haykırıyoruz asıl soykırımın yapıldığı yer Erzurum ve Anadoludur. Gelecek nesillerimize burada yaşanan vahşeti anlatmak sorumluluğumuzun gereğidir.” diye konuştu.
“YANIKDERE ŞEHİTLİĞİNİN ACISINI ANLATAN BİR AĞITIMIZ YOK”
Yanıkdere Romanı Yazarı Mehmet Dağıstanlı ise Yanıkdere ile ilgili olarak bir sinema filminin çekilmesi gerektiğini ifade etti. Dağıstanlı, “Senaryonun çalışmasını yaptık ama tıkandığımız noktalar oluyor. Valiliğimizi, Rektörlüğümüzün el atması lazım. Maliyeti bizi aştığı için tıkandık. Her şeyi hazır toplantıları da yapılmıştır. 100 yıl geçmiştir. Dünya çapında ünü olan Erzurum’da Yanıkdere şehitliğinin acısını anlatan bir ağıtımız yoktur. Bunun çalışmalarını yaptık. İnşallah olur. Bir çalışmamız daha şudur: Çanakkale’de olduğu gibi burayı da şehitlik alanı haline getirmektir. Bunun projesi de hazırlanmıştır. İnşallah kazmanın vurulacağına inanıyorum."
Konuşmaların ardından şehitlerin anısına dua okundu.
21.sultan sekisi toplantısının bu yıl ki konusu “ Yanık Dere Şehitleri” olacak.
Erzurum kalkınma vakfının her yıl düzenlemiş olduğu geleneksel Sultan sekisi toplantısın da bu yı,l 1918 yılında Yanık Dere de Ermeni komitacılar tarafından hunharca katledilen 3000 şehit anılacak ve sözde Ermeni yalanlarına karşı Erzurum da işlenen vahşetler gözler önüne serilecek.
Atatürk Üniversitesi ile Erzurum Kalkınma Vakfının birlikte düzenleyecekleri bu toplantı da “Yanık Dere Şehitleri” torunlarıyla buluşturulacak.
Erzurum dışında yaşayan ve dedeleri ermeni komitacılar tarafından yanık derede şehit edilen ailelerin davet edileceği bu toplantıyla 1906 ve 1922 yılları arasında bölgede Ermeniler Tarafından vahşice katledilen 551.000 şehit’ de yad edilecek.
2015 yılında Ermeni Diasporasının hazırlayacağı her türlü karalama ve iftira kampanyasına karşı farkındalık oluşturmak,tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkarmak ,kamu oyunu bilgilendirmek ve bilinç oluşturmak düşüncesiyle yapılacak bu toplantı, Yanık Dere şehitliğinde 7 Haziran Cumartesi günü saat 13.30 da yapılacak.
Şehitlikteki anma ve bilgilendirme toplantısından sonra aynı gün saat 16.00 da Prof.Dr. Ümit Özdağ tarafından Atatürk Üniversitesi Kültür merkezinde verilecek olan “ Sözde Ermeni Yalanları” konulu konferansla etkinlik sona erecek.
Er-Vak Başkanı Erdal Güzel;Ermeni çetelerinin yapmış olduğu insanlık dışı vahşetin yaşandığı yerlerden biri olan Erzurum da bu haklı davamızı Dünya kamuoyunun bilgisine sunmak ,tarihi gerçekler ışığında olayları değerlendirmek ve Yanık Dere şehitlerini torunlarıyla buluşturmak düşüncesiyle bu etkinliği tertip ettiklerini söyleyerek,bu önemli günde Tüm Erzurumluları yanık dere şehitliğinde görmek istediklerini belirtip ”Geçmişi Unutanların coğrafyasını başkaları çizer” diyerek sözlerini tamamladı.
21.SULTAN SEKİSİ TOPLANTISINDA YANIKDERE ŞEHİTLERİ TORUNLARIYLA BULUŞTU
Erzurum sorunlarının görüşüldüğü Sultan Sekisi toplantılarının 21’incisi bugün Yanıkdere Şehitliği’nde düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende şehitler için Kuran-ı Kerim okundu, dua edildi. Vali Vekili Abdurrahman İçyer, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Yakutiye Kaymakamı Ahmet Katırcı’nın hazır bulunduğu törende konuşan ERVAK Başkanı Erdal Güzel, Erzurum halkının ’Yanıkdere’ isimli bir tarihi sinema filmi yapılmasını arzu ettiğini belirterek şunları söyledi:
"İşin garip tarafı Ermeni çeteleri tarafından soykırıma uğramamıza ve tarihi belgelerle bunu ifade etmemize rağmen yaşadıklarımızı çektiğimiz acıları dünya kamuoyuna yeteri kadar duyuramamış ve haklı davamızda haksız duruma düşürülmek istenmişizdir. Türk soykırımının en somut örneklerinden biri Yanıkdere Şehitliğidir. 3 bin şehidimizin bulunduğu bu yerden tüm Dünyaya soykırıma uğrayan bir halkın torunları olarak sesimizi haykırmak istiyoruz. Geçmişte karşılıklı olarak bir acının yaşandığı yani ortak bir acımızın olduğu bilincindeyiz. Temennimiz dünya üzerinde bu türlü olayların bir daha yaşanmaması ve barışın yüryüzüne egemen olmasıdır. Üzülürek ifade etmeliyim ki, bu şehitlik ecdadın kemiklerini sızlatacak bir vaziyettedir. Şehitlik için hazırlanan projenin hayata geçirilmesini, okulların eğitim- öğretime başladığı günlerde törenlerin Yanıkdere’de yapılmasını talep ediyoruz."
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, 500 yıl kadar kader birliği edilen ve birlikte yaşanılan Ermeniler’in tehciri ile ilgili olarak "Ne oldu ayaklandılar veya bir savaş çıktı veya da bir kırım oluştu. Onu düşünmek lazım. Acaba burada kötü bizler mi ? Onlara zulüm mü ettik, yoksa onlar bir fırsat mı bekliyorlardı ? Bizim yetiştirdiğimiz medeniyet, yaşam tarzımıza göre insanın rengi, dini, ırkı ne olursa olsun hepsi kutsaldır. Bunun ispatı da o dönemlerdir. Bir şeyler olmuş müslümanlar burada şehit edilmiş. Devlette bu işleri yapanları tespit ederek kendi sınırları içerisinde farklı bir yere göndermiş" diye konuştu.
ÖZDAĞ: ZAFERLERİMİZİ HATIRLIYORUZ, MAĞLUBİYETLERİMİZİ SİLİP ATIYORUZ
Erzurum Kalkınma Vakfı ile Atatürk Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen etkinlikte Ermeni soykırım yalanları’ konulu konferans veren 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, "Biz millet olarak böyleyiz. Zaferlerimizi hatırlıyoruz. Ama mağduriyetlerimizi, mağlubiyetlerimizi zihnimizden silip atıyoruz" dedi.
Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezinde düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. Ümit Özdağ, tarihin en büyük soykırımı olan Türk soykırımını tarihi gelişim içinde anlattı. Erzurum’un Yanıkdere’de 3 bin şehidin yattığından çoğu Erzurumlu’nun bundan haberi olmadığına dikkati çeken Ümit Özdağ, şunları söyledi: "Biz millet olarak böyleyiz. Zaferlerimizi hatırlıyoruz. Ama mağduriyetlerimizi, mağlubiyetlerimizi zihnimizden silip atıyoruz. Oysa bizi biz yapan ne kadar zaferlerimiz ise, bizi biz yapan aynı zamanda o kadar mağduriyetlerimiz ve mağlubiyetlerimiz. Onları da bilmeli, onları da kalbimizde hissetmeli, onları da acısını içimizde yaşatmalıyız."
Viyana kuşatmasıyla ikincisi arasında 154 sene olduğuna dikkati çeken Ümit Özdağ, ikinci Viyana Kuşatmasından sonra da Viyanalı’ların ’Türkler ne zaman tekrar gelirler’ diye Viyana’da en büyük kiliselerden birinin kulesine Türk ordusunun gelip gelmediğini kontrol etmekle görevli birisini görevlendirdiklerini anlattı. Kontrol görevinin 20’nci yüzyıl başlarına kadar devam ettiğini ifade eden Özdağ, kulenin 1940’da yıkıldığını belirtti.
Kırım’ın Ruslar tarafından alınmasını ise Ümit Özdağ şu sözlerle anlattı: "İlk kez Osmanlı, Müslüman ve Türklerin meskun olduğu bir toprağı kaybediyor ve bir daha geri alamıyor. Neresi burası? Burası bugünde konuştuğumuz. Bugünde güncel olan, bugünde lideri Mustafa Cemiloğlu’na Çankaya’da ödül verdiğimiz Kırım toprakları. Zaten bugün Türkiye’nin bütün sorunlar 1774 sonrası tarihimizle ilgili sorunlar. Bu Kırım’da başlıyor. 1783’de Ruslar tarafından Kırım Hanlığı ortadan kaldırılıyor. 157 sene sürecek 1921’e kadar sürecek çok uzun bir geri çekilme dönemi başlıyor. Kırım’da kitlesel katliamlar artık Türk tarihinin bir parçası olmaya başlıyor. Çarlık, Kırım Türklüğünü imhaya ve sürgüne başlıyor." |
|
