Menu


Hava Durumu



   Haftalık Yazılar

Siyasette İddialı Sözler

Seçimlere yaklaşık on beş günden az bir zaman kaldı.

Dolayısıyla; siyasi partiler arasında, kıran kırana bir mücadele bütün hızıyla devam ediyor.

Özellikle parti genel başkanları ve adaylar arasındaki söz düelloları ise hiçbir etik kural dinlemeden, argo bir üslupla gidiyor.

Kısaca; kural dışı, belden aşağı vuruşlar, kirlenmiş siyaset sahnesini iyice kirletiyor.

İddialar, çamur atmalar, meydan okumalar, halka şirin görünme rolleri, dürüstlük edebiyatları, bu günlerde seçmenlerin en fazla izleyecekleri görüntülerdir.

Söz kavgaları; Sn. Başbakan, Sn. Deniz Baykal ve Sn. Devlet Bahçeli arasında geçerken, Ankara ve İstanbul’daki belediye başkan adayları da ciddi bir kapışma içerisindeler.

Harman yerinde savrulan ekin gibi, siyaset alanlarında savrulan sözlerin “Dün dündür, bugün bugündür” mantığı ile söylendiğini biliyoruz.

En son Sn. Başbakan’ımızın çok iddialı bir söylemi vardı ki bu sözleri bizim yaş grubunda olanların, geçmiş dönem siyasetçilerinden sıkça işittiklerini söylemede bir sakınca yok.

Şöyle ki; Sn. Başbakan “İkinci olursam siyaseti bırakırım” diye, çok ciddi iddialaşmalara giriyor.

Oysa siyasi tarihimize şöyle bir geri dönüp baktığımızda, bu tür iddiaların, siyasette söylendiği yerde kaldığını görmekteyiz.

Bir zamanlar seçimleri kaybedip, partilerinden istifa edip, siyasetten çekildiklerini söyleyen parti liderlerini ve siyasetçileri, tekrar politika kulvarlarında koşarken gördüğümüz, hiç de yabancısı olmadığımız bir durumdur.

Siyasetin esrarengiz çekim alanı, nefsi cilalayan ve egoyu azgın hale getiren sihirli yönü, siyaset atına binenleri öyle etkiler ki verilen sözler, edilen yeminler unutulur “Durmak yok, yola devam” düşüncesi, sanki de bu uğurda söylenmiş gibi algılanır, yola devam edilir.

Altı defa gidip, yedi defa gelen Süleyman Demirel, CHP Genel Başkanlığını bir zamanlar bırakıp tekrar dönen Deniz Baykal ve Murat Karayalçın, MHP Genel Başkanlığına yeniden aday olmayacağını 03 Kasım 2002 seçimlerinde söyleyen Devlet Bahçeli, siyasetin cazibesinden kendini kurtaramayıp geri dönen Mesut Yılmaz ile ilerlemiş yaşına rağmen, Temmuz 2007 seçimlerinde miting meydanlarından kopamayan Necmettin Erbakan örneklerini hatırladığımız zaman, siyaseti bırakmanın oldukça zor olduğu gözükmektedir.

Hatırladığımız kadar siyasi tarihimizde, CHP Genel Başkanlığını bırakıp, yapılan bütün tekliflere rağmen geri dönmeyen Erdal İnönü ile DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, verdikleri sözden dönmeyen nadir siyasetçiler olarak göze çarpmaktadırlar.

Sn. Başbakanın “İkinci olursam siyaseti bırakırım” sözünü, şimdilik askıda tutuyoruz ama gelecekte bunun ne kadar gerçek olup olmadığını göreceğiz.

Çünkü zaman içerisinde partilerin yıprandığına, seçmenlerin tercihlerinin değiştiğine hep şahit olmuşuzdur.

DP’nin devamı DYP’nin, ANAP’ın ve Refah Partisi’nin geldikleri noktaya baktığımızda, gelecekte böyle bir sonun AKP içinde geçerli olabileceğini tahmin etmek, zor olmasa gerek.

İkinci olmak ve yavaş yavaş unutulmak, ilerleyen yıllarda gerçekleşen kaçınılmaz bir sondur.

Gelecek zaman içerisinde kitlelerin coşkulu desteği bir anda kesilir, ibreler tersine döner, o zaman sözlerin ve sadakatlerin doğruluğu ortaya çıkar, saflar değişir, tıpkı gömleklerin değiştiği gibi…

Zaman sonra, çıkar çevreleri kendilerine daha uygun şartların oluştuğu yerlere üşüşürler, gövdeden kopan kitleler, başka oluşumlarda yer alırlar, ortada ne vefa kalır, nede şöhret…

İlerleyen zamanlarda ömrümüz olursa, bu sahneleri hep birlikte görüp yaşayacağız.

Feleğin çarkı, kimseyi birincilik kürsüsünde tutmayacak kadar kararlı döner, yetim hakkı yemeyenler, adaletten ayrılmayanlar, Hakk’ın rızasını kazanmak için sadakatle çalışanlar, beytül mala el uzatmayanlar, kısaca kubbede hoş sada bırakacak işler yapanlar, şüphesiz temiz vicdanların birincilik kürsüsünde hep yerlerini korumaya devam edeceklerdir.

Ey gönül; devri âlemde çektiğin dava nedir?

Seni böyle senden eden, bu nefsi heva nedir?

Birgün olur eser rüzgâr, gül solar, bülbül gider…

Bu meşakkat bahçesinden, aldığın meyve nedir?

 

 


Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK)
Adres : Cumhuriyet Caddesi Kızılay İş Merkezi Kat 3 / 2 YAKUTİYE ERZURUM Telefon : (0442) 233 38 20
Tasarım : www.e-erzurum.net