Menu


Hava Durumu



   Haftalık Yazılar

Üç Ayları Tutan Ramazan’dan Korkar mı?

Paraya yön verenler, iş çevreleri, ekonomi uzmanları, dünyayı yakından ilgilendiren bir ekonomik krizden bahsede dursunlar, ülkemizde bu krizin hangi kesimleri vurduğunu, hâlâ anlamakta güçlük çekmekteyiz.

Dünyanın muhtelif ülkelerinde batan ünlü şirketler ve bankalar ciddi sıkıntılara yol açarken, böyle bir Tsunaminin etkilerinin zamanla ülkemizi etkileyeceği belirtilmekte,Başbakanımız ise Dünyada yaşanan bu ekonomik krizin, ülkemizden teğet geçeceğini söylemektedirler..

Ekonomik krizin vurduğu ve etkilemediği sektörleri, yöreleri ve kesimleri yakından incelediğimizde durumu net bir şekilde anlayabiliriz.

Sanayi sektörünün yoğun olduğu bölgelerde kapanan iş yerleri ile birlikte, işten çıkarmaların yaşandığını, ödenmeyen çek ve senetlerin çokluğunu, dağılan aileleri, kredi kartı trajedilerini, intiharları görsel ve yazılı medyadan sıkça takip etmekteyiz.

Buna mukabil, Erzurum’da ekonomik krizin etkilerini görmek, neredeyse mümkün değil.

Şöyle ki; sanayisi olmayan bir şehirde, elbette ki fabrikaların kapanmasından ve işçi çıkarmalarından söz edemeyiz.

Ekonomik yönden sefilleri oynayan şehrimizde, krizin vuracağı ve yıkacağı hiçbir sağlam kale olmadığından, yıkılan kale duvarlarının altında kalanlardan söz edemiyoruz.

Öte yandan, Satılık ev fiyatlarının yüksekliği, düşen ÖTV ile birlikte otomotiv bayilerinde araç kalmaması, bu krizin hangi kesimleri vurduğunu anlatması açısından, oldukça önemli bir göstergedir.

Geçmiş dönemlerde yaşanan ciddi bir ekonomik buhrandan dolayı İstanbul a yerleşmiş bir hemşerimiz Erzurum da ki durumu merak eder ve bir arkadaşına telefon açar, piyasayı, krizin etkilerini sorar.

Aldığı cevap oldukça ilginçtir.

Erzurum’daki hemşerimiz “Burada durumlar iyi, fazla bir sıkıntı yok, üç ayları tutan, ramazanın gelmesinden mi korkacak” der.

Ekonomik krizin Erzurum’daki yansımalarını anlatması açısından bu yaşanmış olay oldukça güzel bir örnektir.

Ekonomik krizin, ezelden beri vurduğu garip gurebayı bir kenara bırakırsak, bu krizin kimleri etkilediğini tespitte zorlandığımızı ifade etmek durumundayız.

Yaklaşan seçimler münasebetiyle, siyasette yapılan harcamalara göz atarsak, bu sektörde ekonomik bir sorunun olmadığı, gün gibi aşikârdır.

Dört büyük şehir belediyesinin seçim için 2 milyar TL harcamaları, Parasız dağıtılan tanıtım kitapları, cadde ve sokakları süsleyen afişler, TV programları, bilbortlar, araç konvoyları, seçim büroları, el altından dağıtılan zarflar vs. yola çıkacak olursak, siyasetin ekonomik kriz gibi bir sorun yaşamadığını söyleyebiliriz.

Otomotiv bayilerinde satılık araç kalmaması, Mayıs ve Haziran aylarına uzanan sipariş kuyrukları, krizin etkilemediği epeyce büyük bir kitlenin olduğunu izah etmektedir…

Çöpten geçimini temin eden, kuru soğana mahkûm edilen fakir fukara kesimini de ekonomik krizin teğet geçtiği guruplar arasında sayarken Devletten geçinen, rantiyecileri ve hırsızları da krizin vurmadığını söyleyebiliriz.

Kıyak emeklilikten dolayı, aldıkları yüksek emekli aylıklarıyla geçinmekte zorlandıklarını söyleyen, eski mebusları da krizin vurduğu garibanlar cümlesinde değerlendirebiliriz.

Ekonomik krizin uğramadığı iller arasında bulunmamızı, geri kalmışlığın bir avantajı olarak kabul edip, bundan dolayı halimize ne kadar şükretsek azdır diye düşünebilir, hatta sevinebiliriz de.

Sosyal Dayanışma Vakfı’nın, seçim üstü dağıttığı para ve yardımlarla, belli bir kesim, krizden etkilenmeyip, hatta kriz ortamında beyaz eşya sahibi bile olabiliyorsa, geriye emekli, dul, yetimlerin oluşturduğu orta direk kalıyor ki onların, çoktan beri krizler içerisinde bir mücadele verdiğini de bilmekteyiz.

Bu pozisyonlara bakacak olursak, ekonomik krizin etkilerinin bazı reel sektör dışında hissedilmediğini görür gibiyiz.

Bu yaşananlar ve söylenenler karşısında, ekonomik krizin kimleri ve nereleri vurduğunu, net bir şekilde anlamış değiliz.

Dış borç batağına batmış, yüksek enflasyon ve yaşanan devalüasyonlarla sıkça ekonomik kriz yaşayan ülkemiz insanı, bu konularda çok idmanlı olduğu için mi veya bağımlılık kazandığından dolayı mı bu krizleri çabuk atlatıp, yaralarını sarıp, yaşananları anında unutup yola devam ediyor.

Sn. Başbakan bu tecrübeli halkı iyi tanıdığından dolayı, krizin teğet geçeceğini söylemiş olmasın?

 

 


Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK)
Adres : Cumhuriyet Caddesi Kızılay İş Merkezi Kat 3 / 2 YAKUTİYE ERZURUM Telefon : (0442) 233 38 20
Tasarım : www.e-erzurum.net