Menu


Hava Durumu



   Haftalık Yazılar

Suyumuzdaki Şüpheler

Erdal Güzel 29 Haziran 2009 Pazartesi

Uzun yıllar, Erzurum’un su ihtiyacını karşılayacak olan Çat Barajı’nın yapımı konusunda, hiç kimsenin bir itirazı olacağını sanmıyoruz.

Dünya’nın her yerinde, uygulanan benzer projelerle toplanan sular, modern arıtma tesislerinden geçirildikten sonra, şehir şebekesine verilir ve halkın kullanımına sunulur.

Suların tutulduğu yerlerde yerleşim birimlerinin olmaması ve etrafının koruma altına alınması gibi tedbirlerle, suların; fiziki ve mikrobik kirlenmelere karşı korunması sağlanır.

Çat Barajı’ndan şehre su verilmesinin ardından, musluk suyuna ait çokça olumsuz haberin ortada dolaşması, vatandaşları endişeye sokmuş, konu ile ilgili yetkililerin iyimser açıklamaları, su konusundaki kaygıları azaltmamıştır.

Her ne kadar su ile ilgili raporlar bilbortlarda teşhir edilip, medya vasıtasıyla suyun temiz olduğu duyurulmuş olsa da suyun içilebilirliği konusunda vatandaşın tam ikna olduğu söylenemez.

Özellikle bazı semtlerde suların bulanık akıyor olması, bu şüpheleri biraz daha artırmaktadır.

Erzurum’un içme suyuna kanalizasyon karıştığı şeklindeki ulusal medyada çıkan haberler, bir takım olumsuz raporların tekrar ortalarda dolaşıyor olması, en önemli hayat kaynağımız olan suyumuzla ilgili hayal kırıklığı yaşamamıza sebep olmaktadır.

Valilik tarafından yapılan açıklamaların ve Belediye Başkan’ımızın ifadelerine bakılınca, halkın endişe duyacağı bir takım ipuçlarını görmek mümkün.

Barajdan, suyun şehir şebekesine verilmesinin neticesinde yaşanan olumsuzluklar ve su havzasında alınmayan tedbirler, işin aceleye getirildiğini kanıtlar gibidir.

Yerel seçimlerin bu aceleci davranışta rol oynadığı ise ihtimal dışı değildir.

“Başköy, Karaşeyh ve Taşağıl köylerinde, sızdırmaz fosseptik çukurların, daha yeni yapılacağı” ifadesi, her şeyi anlatmaya yetmektedir.

Bu durumda, ister istemez akla şu sorular gelmektedir; sızdırmaz fosseptikler yeni yapılacağına göre, mevcut kanalizasyonlar şu ana kadar nereye gitmiştir?

Havzanın etrafı temizlenmeden ve tedbir alınmadan suyun verilmesi, ikinci bir sorumsuzluk örneği değil midir?

Ozon temizleme yöntemiyle yeni bir temizliğe gidilmesi, geçen zamanlar içerisinde suyun temizliğinde eksiklikler olduğunu akla getirmektedir.

Çeşmelerimizden akan suyla ilgili bir takım endişelerin ve ihmallerin olduğu, alınan yeni tedbirlerden ve kamuoyuna sunulan bilgilerden anlaşılmaktadır.

İşin özü; havza temizliği tam yapılmadan, kamulaştırmalar bitmeden, arıtma işleri ile ilgili teknik çalışmalar tamamlanmadan, suyun şehre verildiğini söylemek mümkün.

Yaklaşık dört yüz bin insanın kullandığı su ile ilgili yorumlar, psikolojik olarak da midemizi ağzımıza getirmektedir.

Çeşmelerden akan suyun fiziki özelliğinin uygun olmamasının yanında, yetkililerin çelişkili açıklamalarda bulunmaları, vatandaşın kafasını karıştırmaktadır.

Bilbortlarda gösterime sunulan raporların, halkı ne kadar tatmin ettiği de tartışmalıdır.

“Sinek küçüktür, mide bulandırır” tabirinden yola çıkarak İçtiğimiz bir bardak suda aklımıza gelecek her türlü çirkin düşüncenin, bir kul hakkı oluşturduğunun hatırlatmasını da yapmak durumundayız.

Suyun temizliği konusunda, yetkilileri rahatlatacak bir konuyu kendilerine duyurmak isteriz.

Şöyle ki; yetkililer, Sağlık Bakanlığı, Hıfzıssıhha Enstitüsü, Üniversite gibi kurumlardan aldıkları raporlar yerine, bu su ile abdest ve gusül abdesti alınabilir şeklinde, Diyanet İşleri Bakanlığı’ndan bir fetva almış olsalardı, işi daha sağlama bağlar, bu kadar da tenkit almamış olurlardı.

İşin şakası bir yana, bu gün hala çeşmelerin önünde kuyruklar oluşuyorsa, vatandaş akan musluğundaki suyunu gönül rahatlığı ile içemiyorsa, hazır su satışlarında gözle görülür bir artış varsa, barajın temizliği konusunda ikna edici bilgiler sunulamıyor ise, dağıtım kanallarında ve arıtma sisteminde bir takım teknik yetersizliklerden bahsediliyorsa, yetkili merciler tedbir konusunda kurumlara talimat veriyorlarsa, ortada su ile ilgili bir takım sıkıntılar var demektir.

Dolayısıyla, içme suyuna ait tüm sorunların bir an evvel giderilmesi ve halkın rahatlatılması gerekmektedir.

Su ve ekmek, ihmale gelmez diye biliyoruz.

Şairin dediği gibi “Ekmek; suyla undan ibarettir, maruzatım bundan ibarettir”

 

 


Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK)
Adres : Cumhuriyet Caddesi Kızılay İş Merkezi Kat 3 / 2 YAKUTİYE ERZURUM Telefon : (0442) 233 38 20
Tasarım : www.e-erzurum.net