Eğitimde Serinleten Esinti
Erdal Güzel 22 Temmuz 2009 Çarşamba ÖSS ve SBS neticeleri açıklandı, dolayısıyla ülkemizin ve şehrimizin eğitim karnesi ortaya çıkmış oldu. 30 000 öğrencinin ÖSS de sıfır çekmeleri, SBS penceresindeki izahı güç görüntüler, Milli Eğitim politikalarımızda oldukça fazla sıkıntıların olduğunu ortaya koymaktadır. Her yıl olduğu gibi bilbortlar ve gazeteler, dershane ve özel okulların, abartılı başarı reklâmlarıyla dolu. Bu reklâm yarışlarında, öne çıkma ve başarıyı sahiplenme uğruna bir takım özel çabaların sarf edildiği de gözden kaçan bir durum değildir. Serbest piyasa ekonomisinde bu türden uygulamaların olabileceğini zaten bilmekteyiz. Hatırlanacağı üzere ER-VAK; eğitim ve öğretim başarısında son sıralarda aslanlar gibi mücadele eden şehrimizin, eğitim ile ilgili sıkıntılarını enine boyuna masaya yatırmış, “Kral çıplak” diye durumu kamuoyuna yansıtarak, ilgili birimlerin dikkatini çekmiş, bu konunun takipçisi olacağını kamuoyuna duyurmuştu. Gidişattan memnun olmayan yetkililerde kolları sıvayıp, Eğitimde Başarıyı Artırma Projesi (EBAP) isimli bir uygulamayı devreye sokmuşlardı. Samimi, ama geç kalınmış olarak algıladığımız bu çalışmanın, neler getirip götürdüğünü, neticelerin açıklanmasından sonra görmüş olduk. Resmi bilgilere göre Erzurum; SBS’de 62. sırada, ÖSS eşit ağırlıkta 51. sayısalda 54. basamakta yer almış bulunmaktadır. Şehirde neredeyse bir bayram havasına yol açan bu göstergelerin, nasıl bir başarı olduğunu sorgulamadan, bu tabloyu mucize olarak algılamak, biraz tuhaf bir durum olarak göze batmaktadır. Yıllar süren ihmalin ve başarısızlığın vermiş olduğu psikolojik eziklikten dolayı, alınan neticelerden sevinç duymak, normal bir tepki olarak yorumlanabilir. Açıklanan bilgilere göre; birincilik, ikincilik ve üçüncülük gibi kürsülere çıkamadık, ilk on içerisinde hiç değiliz, ilk elli de yokuz, o halde neyin başarısından söz etmeliyiz? Eğitimde elde edilen sonuçların, Erzurumspor’un ligde kalma mücadelesiyle bir benzerlik gösterdiği de söylenebilir. Birinci ligde top koşturmuş, namaglûp olarak ikinci lige çıkmış Mavi Beyazlı takımımız, bilindiği gibi “Küme düştü düşecek” derken, son anda ufak bir gayretle ligde kalmayı sağladığında, gazetelerimiz “Başardık” diye manşetlerini süslemişlerdi. Aslında herkes, durumun farkındadır, ama teselli türünden küçük bir başarının genel bir başarısızlığı gölgelemesi iyi bir taktik olarak her kesimi mutlu etmektedir. “Başarı başarıdır” deyip, başarıyı sahiplenenlerin, başarısızlıklar konusunda da bir sahiplenme olgunluğunu göstermeleri gerekmektedir. Erzurum; 2008 verilerine göre, OKS’de 62. basamakta yer almış, OKS’nin bugünkü karşıtı olan SBS’de ise 2009 yılında yine 62. basamağı korumuştur. Sonuçlar bize, (OKS) SBS’de bir başarı sağlamadığımızı net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu durum karşısında şu soruyu sormak gereğini duymaktayız. 1 – SBS’ye giren kaç öğrenci, EBAP projesinden ve dershanelerden faydalanmıştır? 2 – Bu öğrenciler için ne kadar kaynak harcanmıştır? 3 – EBAP’tan faydalanan öğrencilerin, ne kadarı başarılı olmuştur? İkinci konu, ÖSS’deki pozisyonumuzdur. Yine edinilen bilgilere göre şehrimiz, son ÖSS imtihanında eşit ağırlıkta 51. basamağa yerleşmiş, bu tablo şehirde bayram havası oluşturmuş, medyamız başta olmak üzere, ilgili birimler “On üç basamak birden yol kat ettiğimizin” haberleri ile kamuoyunu bilgilendirmişlerdir. Aslında tabloları sağlıklı bir şekilde incelediğimizde, mucize türünden bir başarıdan söz etmek mümkün görünmemektedir. Şöyle ki; 2008 yılındaki 64. sırada olduğumuz gerçeği ile 2009 yılındaki 51. sıramız mukayese edildiğinde, on üç basamak atladığımız düşünülebilir. Oysa 2009 neticelerini, 2007 yılındaki başarı grafiğimizle değerlendirmemiz gerekmektedir. Zira 2008 yılındaki başarıda, önemli performans sağlayan Anadolu ve Fen Liseleri mezun vermediği için, Erzurum 2008 yılında 64. basamakta yer almıştır. Başarı grafiğimizi artıran Anadolu ve Fen Liselerinin katıldığı 2007 sınavlarındaki 54. başarı sıralamasıyla, 2009’daki 51. pozisyonu mukayese edildiğinde, üç basamaklık bir ivme kazandığımız görülmektedir. Bir başka açıdan duruma bakılırsa, 2009 ÖSS sayısal verilerinde şehrimiz 54. sırada yer almaktadır. Öyleyse bu açıdan yapılan bir değerlendirmede, 2007 verilerine mukayeseyle üç basamaklı bir artışın da olmadığı görülebilir. Bir şehrin sosyo ekonomik göstergeleriyle paralellik arz eden bu tabloların değerlendirilmesiyle birlikte, bir takım gerçeklere vurgu yapabiliriz. Eğitimdeki başarı sıralamasında; Kayseri, Denizli, Konya, Karaman, Sivas ve Malatya’nın ilk on içerisinde olması, bazı gerçekleri hatırlatır gibidir. Son yıllarda ekonomik alanda gözle görülür bir ivme kazanan Sivas örneği, üzerinde yorum yapabileceğimiz müşahhas bir örnektir. Spor takımı süper ligin en üst sıralarında yer alan Sivas’ın, eğitimde de 8. sırada olması, oldukça önemli bir tespittir ve tesadüfî değildir. 2009 yılında; geçmiş dönemlere oranla, eğitimle ilgili sıkıntıların net bir şekilde anlaşılmış olması, bunun için yol haritaları hazırlanması, kısaca yaraya parmak basmak için tedbirler alınmaya başlanması, sevindirici gelişmelerdir. Özetle; 2009 yılında işin vahameti önemsenip, başarısızlığın kabul edilip, başarıya ulaşmak için belli bir gayret içerisine girilmesi, şehrimiz adına bir başarı olarak kabul edilebilir. Bu münasebetle, EBAP gibi projelerin üretilmesi konusunda, emekleri geçenleri tebrik ederken, sürdürülebilir, rasyonel çalışmalar neticesinde, uzun vadede arzuladığımız hedeflere ulaşacağımızı ümit etmekteyiz. Eğitim yolumuzun önünü tıkayan taşı kaldıramadık, ama yerinden oynatmaya başladığımız söylenebilir. Eğitimde zirveye ulaşmak için hedefimiz,2011 neden olmasın? Biraz daha gayretle bu işi başarabiliriz. |