Onur Kırıcı Vize Uygulamaları
Erdal Güzel 19 Ekim 2009 Pazartesi Suriye ile imzalanan vize muafiyeti anlaşmasına göre, bundan sonra TC vatandaşları artık Suriye’ye vize almadan gidebilecekler. Halep’te yapılan toplantıdan sonra sınıra gelen iki yüz kişilik Türk ekibinin, yürüyerek Türkiye’ye giriş yapmaları ile birlikte, Suriye’nin TC vatandaşlarına uyguladığı vize ambargosu da kalkmış oldu. Türk tarafında büyük coşkunun yaşandığı bu tarihi günün yansımalarını ekranlardan izlerken, en kıytırık ülkelerin bile ülkemize vize koyması gerçeğini hatırlayıp, birkaç asır öncesine kadar elimizi kolumuzu sallayarak dolaştığımız topraklarımıza müsaade ile girebilme ezikliğini hissettik. Sınırdaki tören esnasında, Fatih’in Topkapı surlarından İstanbul’a girmesi gibi ihtişamlı görüntü veren yetkililerimizin keyiflerine diyecek yoktu. Oysa daha geçen hafta İngiltere’de bir toplantıya katılmak için uçağa binerlerken, vizeleri olmadığı gerekçesiyle geri çevrilen diplomatik pasaportlu CHP Milletvekili Sn. Durdu Özbolat ve eşinin yaşadıkları onur kırıcı durum da oldukça keyif kaçırıcıydı. Uluslar arası itibarımızın somut bir göstergesi olan bu tatsız olay, ne yazık ki ülkeyi yönetenlerin hiçte ilgisini çekmişe benzemiyor. Sn. Milletvekili’nin: “Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?” cinsinden, klasik üste çıkma çabaları bile işe yaramamış olacak ki milletvekili çaresiz geri dönmek zorunda kalmış. Hevesi kursağında kalan Sn. Milletvekili, “Her horoz kendi çöplüğünde öter” tabirini hatırlatırcasına basının önüne çıkıp, yapılan muameleden dolayı kendisini “İngiliz sömürgesi bir ülkenin vatandaşı olarak hissettiğini” söyleyerek içini dökmüş, Sn. Vekil, belli ki bu işe çok içerlemiş. Ülke içerisinde dokunulmazlık zırhına bürünenlerin, diplomatik kırmızı pasaport taşısalar bile yurt dışında fiyaka yapamayacaklarını anlatan bu durum, bazı acı gerçekleri hatırlatması açısından oldukça çarpıcıdır. Dünyada bilinen ve 193’ü BM üyesi olan toplam 203 ülke arasında Türkiye’ye vize uygulamayan ülke sayısı, ne yazık ki bir elin parmakları kadar azdır. Vize uygulaması yapan ülkeler arasında dost ve kardeş ülkelerin bulunması da bizler açısından bir başka üzüntü kaynağı ve talihsizliktir. El Salvador, Fiji, Kenya, Batı Samua, Tunus, Andora, Barbados, İran, Bosna Hersek, Makedonya, Belize, G. Kore, Arjantin, Fas, Uruguay, Singapur, Endonezya, Arnavutluk, Kazakistan, Kırgızistan, Bahama, Bolivya, Bangladeş, Fiji, Gambia, Grenada gibi vize istemeyen ülkeler listesi, fazla söze mahal bırakmamaktadır. Sn. Milletvekilleri zamanla “Kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben halime” mısralarını hatırlayıp, kendi önem ve itibarlarını düşündükleri kadar TC vatandaşlarının sorunlarıyla yakından ilgili olsalar idi, durum daha başka boyutlarda olmaz mıydı? Şimdi, K. Maraş Milletvekili Sn. Durdu Özbolat ve meslektaşlarının, TC diplomatik pasaportu taşıyanlara dahi uygulanan bu küçümsetici tavırları gördükten sonra, ellerinde lacivert pasaportu olan vatandaşlarımızın sınır kapılarında ve konsolosluklarda neler çektiklerini daha iyi anladıklarını ümit etmekteyiz. Büyük bir imparatorluğun varisleri olan TC vatandaşlarına, özellikle batılı ülkelerin uyguladıkları katı vize anlayışı, elbette ki kabul edilebilir bir tavır değildir. Dünya üzerinde saygınlığı göze batan, pasaportuna itibar edilen, hür ve bağımsız bir ülkenin başı dik vatandaşları olarak, yaşamlarımızı sürdürecek günlerin hayali ile yaşarken, bu ümitlerimizin güçlü bir devlet anlayışı ile gerçekleşebileceğinin de farkındayız. “Borç alanlar buyruk almayı alışkanlık haline getirirler” ifadesini teyit eden bu tür onur kırıcı görüntülerin ülkemize hiç yakışmadığını, vatan ve millet sevdalısı yetkililerimize bir kez daha duyuruyoruz |