Menu


Hava Durumu



   Haftalık Yazılar

Çelişkilerimiz..

Erdal Güzel 03 Aralık 2009 Perşembe

Kendisine ölümle ilgili soru yöneltilen merhum Solakzade’nin: “Ölüm mü? O bizde olmaz, başkalarında olur ” dediği ve bu manidar cevapla da topluluğa oldukça çarpıcı bir mesaj verdiği söylenir.

İnsanoğlu; kendi çıkarına dokunan gerçeklerle yüz yüze gelmekten asla hoşlanmaz ve bu gerçekleri kabul etmekte ise oldukça zorlanır.

Bu yüzden, bazı kişiler kendilerinde bulunan eksiklikleri dışarı vuramayıp, başkaları üzerine yansıtarak, bir tür kendilerini rahatlatırlar.

İnanç ve düşünce sistemleri de insanoğlunun bu eksikliklerini bir takım disiplinler ile düzeltmeye çalışırlar.

Sosyal yaşantımız içerisinde bu türden davranış biçimlerini oldukça sık görebilir veya kendimizle ilgili bir nefis muhasebesi yaptığımızda anlayabiliriz.

Karşımızda hep güvenilir, dürüst, erdemli, namuslu, çalışkan, adaletli, yalan söylemeyen, riyakârlık yapmayan, gıybet etmeyen, kıskançlık bilmeyen, iftira atmayan insanları görmek isteriz.

Oysa başkalarında titizlikle aradığımız bu özelliklerin, kendimizde olup olmadığıyla hiç ilgilenmeyiz ve böyle bir öz eleştiri yapmaktan da kaçınırız.

Ne gariptir ki nefsimize hoş gelen şan, şöhret, iltifat, makam, para gibi şeyleri kabullenmede de kendimizden başkalarına hiç şans vermeyiz.

Şahıslar arasında göze çarpan bu davranış biçimlerini, örgütsel yapılar içerisinde daha ziyade görmek mümkün olabilmektedir.

İnsan ruhunu okşayan, kulağa hoş gelen, barış, dostluk, demokrasi, insan hakları, sosyal eşitlik, özgürlük, hukukun üstünlüğü gibi kavramlar, siyasi literatürlerin vazgeçilmezleridir.

Hemen hemen her siyasi partinin tüzüğünü süsleyen bu güzel kelimeler, ne yazık ki kâğıtlar üzerinde ve hamasi nutuklarda kalmaktadırlar.

Siyasi partiler, bu kavramlara sadakatsizliği hep rakiplerinde ararlar, birbirlerini; demokrasiye ihanetle, insan haklarını ihlâlle, hukuku çiğnemekle suçlar dururlar.

Bu sebeplerden dolayı ülkemizde; gerçek anlamda demokrasiden, millet iradesinden, bağımsız yargıdan söz etmek oldukça zordur.

TBMM’nin duvarlarında her ne kadar “Egemenlik; Kayıtsız Şartsız Milletindir” diye yazıyor olsa da bu egemenliğin zinde güçlere ve parti liderlerine ait olduğu gerçeğini herkes bilmektedir.

On yılda bir yapılan darbeler, ara süreçlerde verilen muhtıralar, siyasi parti liderlerinin dudakları arasındaki yönetim anlayışları, ne yazık ki millet iradesini egemen kılmamaktadır.

İhtilâl günlerindeki cunta liderlerinin diktatör ve despot tavırlarını şiddetle eleştiren siyasi parti başkanlarının, kendi liderlik sultalarını hiç akıllarına getirmemeleri de şaşılacak bir çelişkidir.

Parti levhalarında veya tüzüklerinde demokrasi sözcüğü geçen, yaptıkları siyasi propagandalarda demokrasi havariliği yapan partiler, parti içi demokrasiden hiç bahsetmezler, bununla ilgili eleştirilere hiç de sıcak bakmazlar.

Siyasi parti liderleri, genel başkanlık seçimlerinde karşılarında asla rakip istemezler, adaylık teşebbüsünde bulunanları, gerekirse davaya ihanetle suçlayıp, seçim dışı bırakabilirler.

Bir siyasi parti; Kürt milliyetçiliği yapıp, terörist bir örgütün faşist eylemlerine alkış tutarken, karşı tarafı kolayca faşistlikle ve ırkçılıkla suçlayabilmektedir.

Geçmişte YÖK’ün, Rektör atamalarında uyguladığı antidemokratik yöntemlere, çıkarları için seslerini çıkarmayanların, bugün aynı uygulamalara muhatap olduklarında seslerini yükseltmeleri, kavramların çıkarlar doğrultusunda savunulduğunun en çarpıcı örneği değil midir?

Başkasının hırsızını görüp de kendi hırsızını görmezlikten gelme alışkanlığı, yine siyaset dünyamızın en bilinen taktikleri arasındadır.

Buna benzer sayısız örnekleri sosyal ve siyasal hayatımızın birçok safhalarında görebilmekteyiz.

Oysa kendi kültür mirasımız bize, mutlu ve müreffeh bir dünyada yaşama şartının, kendi nefsimiz için arzu ettiğimiz her şeyi, başkaları içinde istememiz gerektiğini hatırlatmıyor mu?

 

“Çok ince bir sırdır gerçekçi olmak.

Çetindir insanlık kapısın çalmak.

Fukarayı dövüp gönlünü almak,

Tuz ile yarayı sarmaya benzer.”

 

 


Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK)
Adres : Cumhuriyet Caddesi Kızılay İş Merkezi Kat 3 / 2 YAKUTİYE ERZURUM Telefon : (0442) 233 38 20
Tasarım : www.e-erzurum.net