Menu


Hava Durumu



   Haftalık Yazılar

Marketlerde İlaç!

Erdal Güzel 29 Aralık 2009 Salı

Devri zamanda bir Milli Eğitim Bakanı’nın “Şu okullar olmasa, milli eğitimi idare etmek oldukça kolay olurdu.” şeklinde bir söz sarf ettiği, zamanın Başbakanı Adnan Menderes’inde “Ben bu orduyu subaylar olmadan da yönetirim.” dediği rivayet edilir.

Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan DTP’nin eski milletvekillerinden Hasip Kaplan, parti kapatmalarının önüne geçmek için “Anayasa Mahkemesi kapatılsın.” şeklinde bir çözümle meydanlarda atıp tutuyor.

Buna benzer son örnek ise Sn. Başbakan tarafından bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu.

Eczacılara kızan Sn. Başbakan, ilaçların marketlerde satılması yönünde bir proje üzerinde çalıştıklarının altını çizerken, geçmişteki uygulamalardan farklı bir yaklaşımlarının olmadığını da duyurmuş oldular.

Başbakan baktı ki eczacılık sektöründe muvaza denilen bir olay var, diploma ayarlayıp, işi kılıfına uydurup, siyasi desteği arkasına alan aşiret ağaları, siyaset baronları, nalıncılar, keserciler eczane işletiyor, bunun önüne geçemiyoruz, o halde hazır bahanede var, bu işi marketlere havale edelim olsun bitsin, birkaç yıldan beri fırsat kollayan iktidar yakını rantiyecilerde bunu istiyorlar, eczacılarla da sorunlar masada bekliyor, oh ne âlâ, bir taşla iki kuş vurmak diye buna derler.

Açgözlü kapitalist çıkarcılar, marketler zincirleri kurarak sokak aralarına kadar sızıp, esnafın belini kırmamışlar mıydı? eczane marketler için hazırlıklarını önceden yapmışlar, şimdi ellerini ovuşturuyorlar, özetle; hazır kıta bekliyorlar.

Eczacılara aba altından sopa gösteren Sn. Başbakan, açıklamalarıyla eczacılar ve eczaneler olmadan da ben bu ilaç işini hallederim demeye getiriyor.

Siyasi geleneğimize bakılınca, sorunların üstesinden gelinemiyorsa, işi çözmek için tuhaf metotlar uygulanmasında hiçbir beis görülmemektedir.

Kapat, yok et, icabına bak gibi düşüncelerle, meseleler kısa, kolay ve pratik bir şekilde halledilmeye çalışılmaktadır.

Aşılması gereken sorunları tehdit, şantaj, baskı, güç oluşturarak çözmeye çalışmak, ne yazık ki iktidar sahiplerinin genel bir hastalığı olarak göze batmaktadır.

Diyelim ki ilaçlar marketlere taşındı ve satışa sunuldu, bu konuda ciddi bir takım acemiliklerin yaşanacağı endişesiyle, otuz üç yıllık bir tecrübenin ışığında bazı önerilerde bulunabiliriz.

Bu yılki ÖSS kılavuzlarındaki eczacılık fakültelerinin isimlerini çıkarıp, eczacılık fakültelerinin kapısına kilit vurmakla işe başlayabilirsiniz, nasıl olsa market görevlileri bu işi yürütecek değiller mi?

Eczanelerde ilaçlar alfabetik sıraya veya farmakolojik etkilerine göre raflara dizilirler, bu münasebetle marketlerde sıkıntı olmasın diye bazı önerilerimiz olabilir.

Şöyle ki; en başta elde kalan domuz gribi aşıları, marketlerde promosyon ürünü olarak eritilebilir.

Soğuk zincirle satılması gereken ilaçlar, mutlak kasap reyonunda olmalıdır, kasap beyaz önlük giydiğinden, hastalarda bir güven ortamı oluşturabilir.

Hemoroit (basur) ilaçları, çiğ köfte ile beraber sergilenirse, müşteride bir sinerji oluşturabilir.

Uyku tulumu, nevresim, yastık, battaniye gibi ürünlerin satıldığı bölümlerde, uyku ilaçları çok uygun düşer.

Kondomların yanına oral kontraseptifler (doğum kontrol ilaçları).

Şampuan ve sabun reyonlarına mantar, akne ve sedef hastalığı ile ilgili ilaçlar.

Bal, reçel, baklava ve tatlılar standına anti diyabetikler (şeker ilaçları).

Hazır suların satıldığı bölüme serumlar.

Sucuk, salam, sosis, pastırma yanında kolesterol düşürücüler.

Sebze ve meyve tezgâhlarına vitamin ve mineral içeren preparatlar.

Kitap raflarına, psikotroplar.

Oyuncak kısmına çocuk hastalığı ile ilgili antibiyotikler, ateş düşürücüler.

Sigara standına antikanserojenler, öksürük şurupları, balgam söktürücüler, nikotin bantları.

İçki reyonlarında antidepresanlar.

Spor malzemeleri bölümünde ağrı kesici, kas gevşetici merhemler.

Bayan reyonlarında kadın doğumla ilgili ilaçlar.

Erkek reyonlarında prostat ilaçları, sondalar.

Temizlik ürünleri reyonunda antiseptikler, dezenfektanlar.

Plazma TV’lerin teşhir yerlerinde göz damlaları ve pomatları.

Konsantre içeceklerin arasında mide şurupları.

En son olarak ta marketin çıkışındaki yazar kasa civarına antihipertansif (tansiyon düşürücü) ilaçlar konularak, kabaran faturalardan dolayı tansiyonu çıkan vatandaşların tansiyonlarının düşmesi dahi sağlanabilir.

Sorunların çözümdeki bu mantık devam ederse, marketlere giren ilaçları bir müddet sonra seyyar tezgâhlarda görmemiz de mümkün olabilir.

Sorunlarımızı diyalogla, hukuk çerçevesi içerisinde ve demokratik yollarla çözmek yerine, güç kullanarak halletmeye çalışmak, ne yazık ki vazgeçemediğimiz alışkanlıklarımızdır.

Despot ve totaliter yaklaşımlar, falakaya yatırarak ıslah etme düşünceleri, korkutarak sindirme girişimleri, Avrupa Birliği kapısında bekleyen ülkemizin acı gerçekleridir.

İlaçların marketlerde satılacağı beyanının soğuk bir şaka olduğunu düşünüyor, ruh sağlığı bozulmuş toplumun, birde beden sağlığı ile oynanmaması gerektiğine inanıyoruz.

 

 


Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK)
Adres : Cumhuriyet Caddesi Kızılay İş Merkezi Kat 3 / 2 YAKUTİYE ERZURUM Telefon : (0442) 233 38 20
Tasarım : www.e-erzurum.net