23 Temmuz Erzurum Doğu Fuarı-2-
Erdal Güzel 23 Eylül 2010 Perşembe Kol gücünü ölçen renkli bir sıvının yükseldiği alet ile yumruk atılan top, kas gücüne güvenenleri zaman zaman mahcup ederdi. Cebinde üç beş kuruşu olan züğürt köy delikanlıları paraları çarkı felekte kaptırır, fuardan evlerine yaya dönerlerdi. Luna Park’ın diğer bir kenarında piyango düzenlenirdi, o günün şartlarında insanları cezbeden eşyalar görücüye çıkarılır, piyango çekilirdi. Dönen büyükçe bir silindirin içerisinde akrobasi yapan motosikletliler ise heyecanı doruklara taşırlardı. Çarpışan otomobiller, dönme dolap, atlıkarınca ilk defa Erzurum’da sergilendiği için, buralarda bilet kuyrukları olurdu. Zincirlerle asılı sandalyelerin bulunduğu dönen bir alet oldukça tehlikeliydi, uyduruk bir zincirle emniyet kemeri gibi önü kapatılan bu sandalyeler, dönmenin hızı artınca daha da tehlikeli olur, buraya binen cahil gençler asılarak fiyaka yaparlar veya birbirlerinin sandalyelerine tekme atarak eğlenirlerdi. Belden yukarısı çıplak bir adamın kılıcı karnına batırıp sırtından çıkarması veya boyu bir metreyi bulan kılıcı boğazından aşağı sokması, Luna Park’ın en iyi numaralarındandı. Luna Park’a bazı yıllar sirk getirilirdi; ömründe kargadan başka kuş, kedi, köpekten gayri hayvan görmemiş küçükler, filmlerde izledikleri veya duydukları aslan, kaplan, ayı ve yılan gibi efsane hayvanları dehşetle izlerlerdi. Sirk’in, yaşı geçmiş, dişleri ve tüyleri dökülmüş, devamlı uyuyan, “İbo” isminde bir aslanı vardı. Sirkin anonsunu yapan kişi “Ormanların kralı İbo bir haykırıyor, gökteki kara kartallar yere iniyor” diye bağırır müşteri toplardı, sirke girip canından bezmiş aslanı görenler hafif bir şok yaşarlar, kafalarındaki aslan imajına ters düşen bu görüntüden rahatsızlık duyarlardı. Bir ara fuara İran İslam Cumhuriyeti gelmişti, İranlıların çadırı da hatırı sayılır kalabalık toplamıştı. Birbirinden güzel İran halıları, naylon terlikler, çay tabakları, ucuz düdüklü tencereler, plastik su hortumları vatandaşa bir hayli cazip geliyordu. Kitap, ev eşyası, konfeksiyon, ayakkabı vb. teşhir eden özel firmalarında katılmalarıyla birlikte, fuar son zamanlarda daha canlı bir hale gelmişti. Dondurma, simit, sımışka (Çekirdek), pamuk şekeri, mısır ve salatalık satan seyyar satıcılar da bu bir aylık sürede nasiplerini ziyadesiyle çıkarırlardı. Rahmetli Sebahattin Bulut, Kemal Mühürdaroğlu gibi Erzurum’a gönül vermiş ağabeylerimizin yöneticilik yaptığı fuarın, “23 Temmuz Erzurum Doğu Fuarı” isminde her yıl yayınlanan birde dergisi bulunurdu. İlk kurulma aşamalarında “23 Temmuz Erzurum Doğu Fuarı”nın enternasyonal bir fuar olma yolunda gelişebileceği hedeflenmişti, ne hazindir ki memleket severliğini kimseye kaptırmayan Erzurumlular, devletin kurmuş olduğu (Tiftik – yapağı, tütün, TZDK alet ve makineleri vb.) fabrikaları ve 23 Temmuz Erzurum Doğu Fuarı gibi diğer değerleri de kaptırmada bir beis görmediler. İzmir ve Samsun Fuarları’nın faaliyetlerini sürdürmelerine karşılık, 23 Temmuz Erzurum Doğu Fuarı’nın tarih olması, elbette ki kabul edilmesi zor bir durumdur. Ciddi firmaların getirilememesi, şehir esnafının ilgi göstermemesi, tanıtım eksikliği ve fuarın yalnızca eğlence mekânı olarak düşünülmesi, kent bilincinin kaybedilmesi, 23 Temmuz Erzurum Doğu Fuarı’nın sonunu hazırlayan sebeplerdendi. Son zamanlarda belediye çalışanlarının sürgün yeri olan fuar için, yapılan masraflar, verilen emekler buharlaşıp yok oldu, binlerce ağaç kaderlerine terk edildi, hayaller suya düştü ve kapısına kilit vuruldu. Bir ara serbest bölge olarak kullanılması düşünülen bu büyük alan, “Buradan bir şeyler kopartabilir miyiz” hesabı yapanların kapsam alanına girse de Büyükşehir Belediyesi’nin burayı Erzurum’un piknik alanı yapma düşüncesi biraz yüzleri güldürmüştü. Bu projenin hangi aşamada olduğunu bilmiyoruz, ama Beyaz Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Gürcistan, Özbekistan, Moldovya, Ukrayna, Rusya gibi Avrasya ülkelerinin katılımlarının sağlanacağı “Avrasya Fuarı”, Erzurum’un Avrasya’nın başkenti olma yolundaki hedefinde büyük bir avantaj sağlayabilir. Fuar alanındaki havuz, kış mevsiminde buz pateni sahası olarak halka açılabilir, ayrıca Güzel Sanatlar Fakültesi ve Belediye işbirliği ile bu alanda buz ve kar sanatlarının sergilendiği buz ve heykel festivali düzenlenebilir diye düşünüyoruz. |