Sn. Başbakan’ın; Kars’ta yapmış olduğu konuşmasında “Ucube” benzetmesiyle neyi kastettiğini, yetmiş milyon vatandaş net bir şekilde anlamıştı. Ne gariptir ki bu son derece açık ifadeye rağmen, durumdan vazife çıkarmak isteyen Sn. Kültür Bakanı’nın ortaya çıkıp da “Başbakanımız heykelleri değil, oradaki gecekondulaşmayı ve çarpık yapıları işaret etti” demesi, herkesi hayrete düşürdü. Ertesi gün Başbakan’ın ekranlara çıkıp mert bir şekilde: “Evet; bu konuşmada heykellere ucube demiştim” cümlesini sarf edince, Kültür Bakanı Sn. Ertuğrul Günay, “Ucube” bir pozisyon içerisine düşerek ülke gündemine oturmuş oldu. Yani Başbakan; “Ben ne dediğimi biliyorum, kastettiğim bal gibi de heykeldir, kimsenin benim adıma ahkâm kesmesine müsaade etmem, bu bir bakan bile olsa” demeye getirmiş oldu. Sn. Günay’ın bu tavrındaki maksadı, yaklaşan seçimlerden dolayı Başbakan’ın gözüne girip koltuğunu korumak mıydı veya ortada bir heykelden bahsediliyorsa, en azından Kültür Bakanı olarak bir şeyler söylemekte bana düşer düşüncesi miydi bunu bilemiyoruz. Ortada bilinen bir durum varsa, o da Sn. Günay’ın kaş yapayım derken göz çıkarmış olmasıdır. Hatırlanacağı üzere Muhafazakâr bir kabinede emanet konumunda bulunan Sn. Günay’ın bu ilk gafı da değildi. Allianoi’nin korunması konusunda önceleri şarkıcı Tarkan’a destek verip, sonra Veysel Eroğlu’yla ters düşünce lafı çevirip “Abartılı bir kampanya yürütülüyor” demesini de kamuoyu epeyce konuşmuştu. Hele son günlerde Başbakan’ın: “Tıksırıncaya kadar içiyorlar” şeklindeki beyanatına da bir yorum getirip, “Sn. Başbakan Hem Tevfik Fikret’ten, hem de Necip Fazıl’dan hatırlatmalarda bulundu” demesi ise “Ne şiş yansın, ne kebap” taktiği olarak, yine kimsenin gözünden kaçmadı. Halkımız; Sn. Günay’ın bu zikzaklarını koltuk uğruna yapılmış gayretler olarak değerlendirmekte ve hiçte hoş karşılamamaktadır. Sn. Bakan’ın içine düştüğü bu durum ile tekrar siyasi gündemin ilk sıralarında yer alması, kendileri ile ilgili yakın tarihte yaşamış olduğumuz bir konuyu da hatıramıza getirmiş oldu. Bilindiği gibi ER-VAK, her yıl “Sultan Sekisi Toplantı”sı ismi altında toplantılar yaparak, şehri ilgilendiren önemli bir konuyu ülke gündemine getirip farkındalık oluşturmaktadır. 2010 yılında yapılan Sultan Sekisi Toplantısı’nın konusu “Tortum Şelalesi ve Uzundere Vadisi’nin doğal ve kültürel zenginlikleriydi. Burada amaç; yargı kararına rağmen akıtılmayan Tortum Şelalesi’ne dikkati çekmek ve bölgede yapımı düşünülen HES’ler ile Öşvank Kilisesi’nin restorasyonu ile ilgili konulardı. Aylar öncesinden Sn. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay bu programa davet edilmiş, kendileri de resmi bir yazı ile katılacaklarını duyurmuş, hatta Erzurum’daki gezi programı bile belli olmuştu. Sn. Bakana Öşvank Kilisesi ile ilgili Atatürk Üniversitesi’nin bir sunumu olacak ve bölgedeki geçmiş medeniyetlere ait kültür mirası ile Tortum Şelalesi gezdirilip, yörenin turizm potansiyelleri anlatılacaktı. Öğlende Erzurum’a gelen Sn. Bakan, her ne olduysa ertesi gün programa katılmayıp, aynı gün akşam uçağı ile geri dönmüştü. Uzundere Belediyesi ve ER-VAK’ın 4-5 aylık bir çalışma neticesinde hazırlamış oldukları bu programın, kendi bakanlığını yakından ilgilendiren konular içerdiği bilgisine rağmen, Sn. Günay’ın: “Dosyalarım yığılmış, eve gidip onları imzalamam lazım” diyerek, bir teşekkür ve nezaket göstermeden, arkasına bakmadan gitmişti. Giderayak da kendisiyle beraber bulunan genel müdürlerden birisinin programa katılmasını da duyurmayı ihmal etmemişti. Sn. Bakan nasıl bir talimat verdiyse, o genel müdür de ertesi gün buharlaşıp kaybolmuştu. O gün; Ertuğrul Günay’ın mitos tanrılarını anımsatan bu davranışını oldukça yadırgamış ve hiçbir manada verememiştik. Bakanlık makamının vermiş olduğu yoğun tempodan dolayı elbette ki programlar da değişiklikler olabilir, bu da anlaşabilir bir durumdur, ama nezaket kuralları içerisinde bir takım sözler sarf edilmesi de kültür geleneklerimiz arasındadır. Sözün kısası, bir koltukta iki karpuz taşımak isteyen Günay, “Ne İsa’ya yaranabildi, ne de Musa’ya. Sn. Ertuğrul Bey, “Koltuğu kapmadan önce, her platformda demokrasinin önemli göstergelerinden biri istifa mekanizmasıdır” diyordu ya bu erdemli davranışı sergiler mi bekleyip göreceğiz. Eski yoldaşlar Günay’ı acıyarak eleştirirlerken, beraber aynı yollarda yürümediği ve yağan yağmurlarda beraber ıslanmadığı yeni yol arkadaşları da “Allah bu duruma kimseyi düşürmesin” temennisiyle mesajlarını veriyorlar. Sınırın Ermenistan yakasında kin, nefret ve intikam düşüncesiyle hazırlanmış bir soykırım anıtı ve buna rağmen Kars’ta barış ve dostluk görüntüsü verdiği söylenen bir heykel. Başbakan’ın: “Bu ucubeyi kaldırın” talimatı çokta yerinde olmuştur, “Sıkılı yumrukla toka yapılmaz” diye boşuna söylememişler.
Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) Adres : Cumhuriyet Caddesi Kızılay İş Merkezi Kat 3 / 2 YAKUTİYE ERZURUM
Telefon : (0442) 233 38 20 Tasarım : www.e-erzurum.net