Eski hesaba göre zemheri ayındayız, yani “kar”ın çok yağdığı ve soğuğun en fazla hissedildiği günler içerisindeyiz. Küresel ısınmadan dolayı olsa gerek, ortalıkta ne kar var, ne de o dereceleri patlatan -40C soğuklardan bir eser. Kış yurdu, karlar diyarı Erzurum’da kara hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi ki? Ünlü seyahatnamesinde Erzurum’u “Kar rahmeti” olarak tanımlayan, “11 ay 29 gün geçmesine rağmen, ahalinin hâlâ yaz gelecek ümidiyle beklediği” ifadesiyle Erzurum’un meşhur kışını anlatan Evliya Çelebi, zemheri ayında bu ılıman havaya tanık olsaydı nasıl bir şaşkınlık yaşardı Allah bilir! Gerçi son birkaç yıldır Erzurum’un havasında bir tuhaflıktır gidiyor, sevinsek mi sevinmesek mi bilemiyoruz.Şehirde kış hafif geçti mi vatandaşlar; “Allah fakir fukaranın yüzüne baktı” diye sevinirler, bu sevince karla mücadelede büyük paraları giden belediyeler de ortak olur. Dünyanın bizi izleyeceği bu günlerde sermayemiz karın eksikliği de sevincimizi yarıda bırakıyor ve keyfimizi kaçırmıyor değil.Havaların “tangolaştığı” şeklinde bir benzetme de halkımız arasında tebessümle anlatılıyor. Karın yağmaması ile ilgili şehir efsaneleri de ortalıkta dalga dalga yayılmakta, insanlar bu duruma dinsel referanslar aramaktadırlar.Güya büyük zatlardan birisinin, vakti zamanında “Ne zaman ki kar para eder, o zaman kar yağmaz” şeklinde bir söz sarf ettiği de şehirde yaygın bir rivayet olarak dolanmaktadır. “Gaybı ancak yüce yaratıcının bileceği” kesin hükmüne rağmen, böyle bir sözün insanlar arasında kabul görmesi ise ilginç bir yaklaşım olarak yorumlanabilir. “Hafızayı beşer nisyan ile maluldür” derler, geçen yıl 21 Ocak günü, sabah 10.30 civarında Yoncalık’tan aşağı doğru inerken, esnafın kapılarının önünde masa ve sandalyelere oturup çay içtiklerine şahit olmuş, bu şaşkınlığımı hemen not etmiştim. Aradan bir yıl geçti, hasretle karın yağmasını beklerken, yine aynı ılıman havanın tesirindeyiz. Bundan 5-10 sene öncesine gidip, Ocak ayında Erzurum’da bahar havası yaşanıyor, cadde ve kaldırımlarda kardan eser yok deselerdi, herhalde herkes gülüp geçerdi. Hele hele Erzurumluların zemheri ayında kar duasına çıktıkları duyulmuş olsaydı, “Dünya tersine dönmüş derler”, kimse inanmazdı. 2011 oyunları arifesindeyiz, karın adres değiştirmeyeceği ümidiyle, heyecanla karın yağmasını ve misafirlerimizi bekliyoruz. Çok uzun yıllardan beri, yağan karı Erzurum tabiriyle hotuladık, belki de bize nazire yapıyor “Bakın kıymetimi bilmediniz, rahmet olarak üzerinizi örttükçe, sahapsız memleket diye beni suçlu gösterdiniz” demeye mi getiriyor. Havamız kirlendi, suyumuzun tadı kaçtı, kar yağmıyor, dadaşlar göç etti. Büyüklerimizin tecrübelerine göre, kar yağmazsa o sene kıtlık olurmuş. Böyle bir durumu hiç arzu etmesek de 2011’in şehre bir bereket getireceğini gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz. “Erzurum dağları da kar ile boran” türküsünü bile radyolar çalmaz oldu. Neyse; Palandöken sırtındaki karla bizi mahcup etmeyeceğinin görüntüsünü veriyor ve tüm heybetiyle sporcuları bekliyor. Erzurum kongresinden sonra, belki de ilk defa dünyanın gözü ve kulağı Erzurum’da olacak. Yerli ve yabancı basın Erzurum’u konuşuyor, kültürel zenginliklerimiz dünyanın beğenisine sunuldu, tesislerimiz göz kamaştırıyor. Çok uzun yıllardan beri moral bozukluğu ve atalet içerisinde bulunan şehir, şimdilerde cıvıl cıvıl, moraller yerinde, dadaşlar artık bu günün değil, geleceğin hesapları peşindeler. Görünen o ki yakın bir gelecekte dünyada kış turizmi denilince, akla hemen Erzurum gelecek. Barı sahnede oynayan dadaşlar, artık barlarını kış turizm sahnesinde oynayacaklar. 25’incisi yapılacak olan Üniversiade Kış Oyunları, 25 plakalı Erzurum’a ne güzel de yakıştı. Allah nazarlardan saklasın. Hemşehrimiz Feridun Andaç’ın en son kitabının ismi olan “Bir Şehrin Solgun Yüzü” tarifi, artık gerilerde kaldı diyebiliriz. Solgun ve bıkkın yüz, yerini; gelecek vaad eden, canlı, heyecanlı ve enerji dolu bir yüze bırakmış durumda. Erzurum dışında yaşayan hemşehrilerimizde müthiş bir farkındalık oluştu, gidenler “Nasıl geri gelebiliriz?” hesapları içerisine girdiler bile. “Erzurum bu işi başaramaz” propagandası yapıp, “Oyunları Kayseri’ye vereceklermiş” gibi söylentileri çıkaranlar, acaba nasıl bir ruh halindedirler tahmin edebiliyoruz. Kar az veya çok yağsa da “karlı günlerden kârlı günlere” doğru emin adımlarla gidiyoruz, darısı diğer kalkınma modellerinin başına. Zoru başardık yüzümüzün akıyla, başımız dik olarak, gururla bu oyunların üstesinden gelip, Erzurum ismini dünyaya en iyi şekilde duyuracağız. Başarıya giden yolda emeği olan herkesi canı gönülden kutluyor, şükranlarımızı sunuyoruz.
Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) Adres : Cumhuriyet Caddesi Kızılay İş Merkezi Kat 3 / 2 YAKUTİYE ERZURUM
Telefon : (0442) 233 38 20 Tasarım : www.e-erzurum.net