(emha)-15-16 Temmuz 2011 tarihlerinde Erzurum’un genç misafirleri vardı. Erzurum, TSK Mehmetçik Vakfı’nın, şehit ve gazilerimizin çocuklarına yönelik gezi programı çerçevesinde 80 genç misafirimizi ağırladı. Bu gezi, içimizi yakan bir saldırı olayının ertesi günlerine rastlamış olması bakımından çok önemli. Şöyle ki;
Geçtiğimiz hafta içinde Türk milleti olarak yüreğimizi yakan, yeni bir terör saldırısı haberiyle sarsıldık. Yazılı ve görsel basından öğrendiğimiz kadarıyla, bu olaydan birkaç gün önce yine hain ve cani katillerce kaçırılan üç askerimizi aramak için üç gecedir kırsal alanda tarama yapan askeri birliğimiz, biraz dinlenmek için çalıların arasında mola vermişlerken kalleşçe pusuya düşürülmüşler. Bu sırada onların yorgun olmalarını fırsat bilen hainler, açtıkları ateşle beraber bombalar da atmışlar ve kahraman vatan evlatlarımız, alev alan çalılar arasında kalmışlar. Askerlerimiz, karşı ateş açmalarına rağmen hainler sürüsü, maalesef 13 kahraman askerimizi şehit etmişler. Allah şehitlerimize rahmet eylesin. Onların yeri doğrudan doğruya cennet. Yaralılarımız da var, onlara da acil şifalar diliyorum, Allah’tan gazilerimizi analarına, babalarına, eşlerine, çocuklarına bağışlamasını niyaz ediyorum.
Bu haber, bütün Türkiye’yi bir anda yasa boğdu. Hem öfkelendik, hem üzüldük ve tabii ki bu kahraman şehitlerimizin aileleriyle beraber hüngür hüngür ağladık. Onlar, ana ve babalarının olduğu kadar hepimizin evlatlarıydı. Ateş düştüğü yeri yakar derler. Ama her askerimiz bu vatanın evladıdır, o sebeple her şehit, bizim de evladımızdı ve bizim de yüreğimiz yandı. Bu bakımdan hem şehitlerimizin ailelerine hem de bütün Türk milletine baş sağlığı diliyorum. Allah, anne ve babalarına, eşlerine, çocuklarına sabr-ı cemiller ihsan etsin.
Terörü ve teröristleri, teröre destek verenleri, vatanımızı ve milletimizi bölmek isteyen gafilleri, hainleri nefretle kınıyor ve Allah’ın laneti onların üzerine olsun diyorum. Şunu herkesin bilmesi gerek: Bu vatanı bölmeye, hiç kimsenin, hele hele üç-beş çapulcunun asla gücü yetmez. Bu vatandan bir kum tanesi bile koparmak kimsenin harcı değildir. Bizim kimseye verecek tek karış toprağımız da yoktur, onu almaya cesaret edebilecek kimse de yoktur.
Yaklaşık 30 yıldır terörle yaşıyoruz. Hainler, o zamandan bu yana binlerce askerimizi, subayımızı, astsubayımızı, polisimizi, öğretmenimizi, kamu görevlilerimizi şehit ettiler. Geçtiğimiz hafta da bunun son halkasında 13 kahraman evladımızı, genç fidanlarımızı toprağın bağrına emanet ettik. Geride gözü yaşlı analar, babalar, kardeşler, bacılar ve çocuklar bıraktılar. Tıpkı otuz yıldır şehit ve gazi olan vatan evlatlarının geride kalan çocukları gibi, onlar da büyüyecek ve her biri, bu vatanın bekası için çok çalışacaklar ve gerektiğinde babaları gibi bu vatan için gözlerini kırpmadan şehit olmayı göze alabilecekler. Çünkü Vatan söz konusu olduğunda gerisi teferruattan ibaret kalıyor. Şairin dediği gibi “Canlar Yurdundur elbet, her can Vatana kurban.”
Şehitlerimiz rahat uyusunlar, Vatanımız ilelebet var olmaya devam edecektir. Yine şehitlerimiz rahat uyusunlar; geride bıraktıkları çocuklarına sahip çıkan eller var. Vatani görevlerini yaparlarken, hainlerin saldırıları sonucunda şehit veya gazi olan Vatan evlatlarımızın geride bıraktıkları çocuklarına sahip çıkan güzide bir kurumumuz var. TSK Mehmetçik Vakfı.
TSK Mehmetçik Vakfı, kurulduğu günden bu yana vatani görevini yaparken şehit veya gazi olan kahraman askerlerimizin çocuklarına babalarının noksanlığını hissettirmemeye çalışmakta ve onların ilköğretimden üniversiteyi tamamlayıncaya kadarki tüm eğitim öğretim masraflarını karşılamaktadır.
TSK Mehmetçik Vakfı yetkilileri, bununla yetinmeyerek bu çocuklarımızın sosyal yönden eksikliklerini de giderelim diye düşünmüşler ve 2009’dan bu yana Vakfın himayesinde olan gençlere ve çocuklara Yurt gezileri düzenleyerek bir kültür hizmeti de yerine getirmeye başlamışlar.
Vakıf yetkilileri, bu organizasyon çerçevesinde bu yıl düzenledikleri kültür gezisinde geziye katılan şehit ve gazi çocuklarıyla birlikte Erzurum’a konuk oldular. 15 Temmuz günü Erzurum’a gelen 80 genç, Türkiye’nin değişik vilayetlerinden bir araya getirilerek 10 Temmuz günü Ankara’da buluşmuşlar ve bir program belirlemişler. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’na başladığı güzergâhı, aksi istikamette gezmeyi planlamışlar. Yani önce Anıtkabir’i ziyaret etmişler. Sonra oradan otobüslerle yola çıkıp önce Sivas’a gitmiş, oradaki tarihi ve kültürel mekânları Sivas Kongresi’nin yapıldığı binayı gezmişler. Sonra Erzurum’a yönelmişler. Erzincan’ı gezdikten sonra 14 Temmuz akşamında Erzurum’a ulaşmışlar. 15 Temmuz’da Erzurum’un bazı tarihi ve kültürel yerlerini gezmişler.
Kafileye TSK Mehmetçik Vakfı Bağışlar Müdürü Emekli Albay Gürkan Akyüz başkanlık ediyordu. Onları, Erzurum’da TSK Mehmetçik Vakfı Erzurum Şubesi ikinci başkanı Necati Yıldız gezdirmekteydi. Biz Er-Vak olarak 16 Temmuz günkü Çifte Minareli Medrese gezisinde bu öğrenci grubuna ve onların kafile yöneticilerine ev sahipliği yaptık. Er-Vak ve Erzurum adına Er-Vak Başkanı Sayın Erdal Güzel, kafile başkanı Emekli Albay Gürkan Akyüz’e, kırmızı beyaz karanfillerden oluşan güzel bir çiçek buketi ve Türk Bayrağı hediye etti. Ayrıca Çifte Minareli Medrese içinde de yine Er-Vak olarak öğrencilerimize baklava ikramında bulunduk.
Gürkan Bey’le yaptığımız kısa sohbet sırasında Mehmetçik Vakfı’nın 4500 öğrenciye burs verdiğini öğrendik. Bu öğrencilerin tamamı şehit ve gazi olan erbaş ve erlerin çocuklarından oluşmaktaymış. Burs alanların 261’inin Doğu Anadolu Bölgesi’nden olduğunu, bunların da 40’ının Erzurum merkez ve ilçelerinden olduğunu yine bu sohbet esnasında öğrendik.
Em. Albay Gürkan Akyüz, bu gezinin Erzurum’dan sonra Rize ve Trabzon’la devam edeceğini, sonra oradan Samsun’a geçileceğini, oradan da Amasya’ya uğrayacaklarını ve sonra tekrar Ankara’ya gidip orada tamamlanacağını bildirdi. Böylece Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşını başlatmadan önceki yol güzergâhının gezilmiş olacağını belirtti. Bu yıl üçüncüsünü düzenledikleri gezinin asıl amacının gençlere ve çocuklara bir tarih bilinci kazandırmak olduğunu belirten Gürkan Bey, ayrıca öğrenciler arasında hem bir tanışma, hem de aralarında bir birlik, beraberlik ve dayanışma sağlamak olduğunu da belirtti.
Daha önceki birkaç yazımda tarih bilincinin önemine işaret etmiştim. Bu gezide bu amacın gerçekleştirilmek istendiğini öğrenmem beni çok sevindirdi. Her gezide olduğu gibi bu gezide de gidilen yerlerin mahalli yemeklerini tattıklarını ve Erzurum’un da kendine özgü yemeklerinden yediklerini ve çok beğendiklerini belirten Gürkan Bey, Çifte Minareli Medrese’den sonra Erzurum Kongresi’nin yapıldığı Kongre binasına gideceklerini belirtti. Geziye katılan öğrencilerin tamamı üniversite öğrencisiydi ve bazı öğrencilerle çok kısa süreli sohbetler yaptık. Geziye katılmaktan dolayı duydukları mutluluk, hepsinin gözlerine yansımıştı. Yerel gazeteler de kafileyi yalnız bırakmadılar. Bu geziyi tüm Vatan sathına duyurmak için gayret ettiler, röportojlar yapıp fotoğraflar çektiler.
Bu kısa ziyaretten Er-Vak olarak bizler çok büyük memnuniyet duyduğumuzu ve onları Erzurum’a yine beklediğimizi ifade ettik. Onlar da burada olmaktan duydukları memnuniyeti belirttiler. Pazartesi sabahı Erzurum’dan ayrılacaklarını belirten gezi grubuna ve kafile başkanı Em. Albay Gürkan Akyüz’e iyi yolculuklar diledikten sonra vedalaştık.
Vatan için canlarını seve seve ve gözlerini kırpmadan feda eden şehitlerimizin, çatışmalarda yaralanan gazilerimizin geride bıraktıkları çocuklarına Devletimizin ve TSK Mehmetçik Vakfı’nın sahip çıktığını görmek, onları her bakımdan topluma kazandırmak için nasıl gayret ettiklerine tanık olmak bizleri çok duygulandırdı. Mehmetçik Vakfı’na bu değerli hizmetinden dolayı buradan teşekkür ediyorum. Unutulmamalı ki vakıflar, bizlerin desteğiyle devam edebilirler. Bu bakımdan bizlerin de TSK Mehmetçik Vakfı’na maddi ve manevi desteğimizi esirgemememiz gerektiğini ifade ederek yazıma son vermek istiyorum.
Pazar, 17 Temmuz 2011
Ömer ÖZDEN
Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) Adres : Cumhuriyet Caddesi Kızılay İş Merkezi Kat 3 / 2 YAKUTİYE ERZURUM
Telefon : (0442) 233 38 20 Tasarım : www.e-erzurum.net