Menu


Hava Durumu



   Haftalık Yazılar

Tarihi Şehir Erzurum

Milattan sonra 400’lerde kurulan ve iç kale çevresinde zamanla inkişaf eden Roma, Bizans, Pers, Arap, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı dönemleriyle devam eden Cumhuriyet Türkiye’siyle kucaklaşan Erzurum bu geçmişiyle tarihi en eski şehirlerden biridir.
İtalya’ya giderseniz iki bin yıllık eserler, Venediğe giderseniz el vurulması yasaklanan binalar, Hint kıtasına uğradığınızda anıtsal mabetler İstanbul’a giderseniz 2000 yıllık tarihi görebilirsiniz. İpek yolu çevresinde oluşan medeniyetlerin izlerini, Irakta yıkılan Babil’in asma bahçelerini Mısır’da Piramitleri doyasıya seyredebilirsiniz.
Tarih bir milletin, bir coğrafyanın ve bir şehrin görünen en güzel aynasıdır. Dün ne olduğunu, bugün nelerin kaldığını anlamanıza yardım eder. Orhun abideleri, balballar, Çin Seddi bu gerçekliği bize öğretir, hatırlatır, hafızamıza nakşeder. Meselelere bu açıdan bakarsak doğru karar alma şansımız artar. Aksi halde önü alınamayacak yanlışlara sebebiyet vermiş oluruz.
Biz konuya bu açıdan bakacağız.
İstanbul’da ki Mahmut Paşa Kapalı Çarşı, Tebriz’deki, Halep’teki, Erdebil’deki kapalı çarşıların varlığı bu şehirler için ne kadar güzel ise, Erzurumda kaybolan, yıkılan veya yakılan başta Sipahiler kapalı çarşısı gibi dört çarşımız günümüze gelseydi fena mı olurdu?
Evliya çelebinin kaydettiğine göre 72 hanı olan Erzurum bunlardan 20-30 tanesini günümüze taşısaydı fena mı olurdu? Selçuklu Hamamları, Darüşşifa binası hiç olmazsa kalıntılarıyla muhafaza edilebilseydi daha güzel olmazmıydı?
Cumhuriyet Caddesi çevresinde bulunan 1850’lerde yapılmış ve Birinci Dünya Savaşında Hastane olarak kullanılan Tarihi Morgov kışlası, Lala Paşa Camisinin batısında bulunan Lala Paşa Mektebinin kalıntıları kalsaydı fenamı olurdu?
1911 Yılında dönemin Valisi Semih Paşa tarafından yıktırılan Yakutiye Medresesinin iki katı büyüklüğündeki tarihi Sultaniye Medresesi günümüze gelseydi nasıl olurdu dersiniz?
SGK binasının yerinde o güzelim belediye binası, 1.Vakıf İşhanı’nın yerinde iki katlı tarihi Ayaz Paşa hamamı, karşısında Abdulvahid Paşanın konağı, az ileride Caferiye Medresesi günümüze ulaşsaydı Erzurum daha güzel tarihsel kimliğini korumuş olmazmıydı?
Narmanlı Cami çevresinde Narmanlı Medreseleri, Dere Mahallesinde Tarihi Palandöken İlkokulunun o muhteşem taş binası, Yoncalık Mahallesindeki Tarihi Yoncalık kışlası dursaydı Erzurum ne kaybederdi?
Orijinalliği kaybolmuş Taş Mağazaların o kesme taştan yapılmış binası, karşısında İttihat ve Terakki hanı korunsaydı bu bölge değer mi yitirirdi?
Tahtacılara çıkarken solda Ezirmikli konağı, sağında Mürsel Paşa konağı 1918’lerin izlerini korurken ki halleriyle günümüze taşısaydık, yıkıp yerlerine binaları dikmeseydik Ermeni mezalimini daha rahat anlatamazmıydık…?
Şehrin muhtelif yerlerinde dağılmış 11 kâgir köprüyü saklayabilseydik, Kongre Caddesindeki Hanları hele Abdurrahman Ağa Hanını korusaydık ne kaybederdik?
Boğazdan başlayıp Köşk, Dere Mahallesi, Çaykara deresi, Gez Mahallesi ve Orman Bölge Müdürlüğüne kadar uzanan kırk değirmenlerin bir kısmını müzeleştirseydik güzel olmazmıydı?
Tarihi Rüştiye Binasını, Doğum Evi binasını, Tarihi 36 mezarlığımızdan bir kısmını saklasaydık günah mı olurdu?
Değerli okuyucu bunlardan bir demeti sizlerle paylaştım. Keşke yıkılan dış kale surları günümüze kadar gelseydi ne kadar değerli olacağını tahmin edebilirmisiniz? Bunları ifade ederek yazımı sonlandırıyorum. Elbette bunlar bir demet. Araştırılınca nelerin çıkacağını sizler bulabilirsiniz.
İşte bunların olduğu Erzurum daha tarihi şehir hüviyeti kazanamazmıydı?
Bir şehir; yıkmakla değil tarihi eserlerini koruyarak tarihi şehir olur. Bu durum Erzurum içinde geçerlidir.

ABDURRAHMAN ZEYNAL
ER-VAK BAŞKAN YARDIMCISI

 


Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK)
Adres : Cumhuriyet Caddesi Kızılay İş Merkezi Kat 3 / 2 YAKUTİYE ERZURUM Telefon : (0442) 233 38 20
Tasarım : www.e-erzurum.net