Alvarlı Efe, vatanını çok seven ve vatan uğrunda canını feda etmekten çekinmeyen bir vatanseverdir. Bunu önceki yazılarımda Erzurum’un Ruslar ve Ermeniler tarafından işgali sırasında belirtmiştim. Yurdumuzu düşman güçlerinin işgal etmek için bahaneler aradığı ve muhacirlik ilan edilen Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı yıllarında Alvarlı Efe Hz.leri, vatanımız için duyduğu endişe ve üzüntüyü, şiirlerine aşağıdaki gibi yansıtmıştır.
Bir maraz-ı mühlik sardı cihanı Bu derdin aşikar dermanı yoktur Viran oldu halkın daru’l-emanı Zahirde tamire imkanı yoktur
Bin üçyüz otuzbir tarih-i hicret Kalmadı İslam’da adalet gayret Tard ü teb’id oldu erbab-ı himmet Hele fütuhatın der-banı yoktur
Lütfiya der yandım yakıldım nidem Bu bahr-ı lanette nereye gidem İman gider küfür gelir dem-be-dem Mü’mine ölmenin ziyanı yoktur.
Alvarlı Efe, doğup büyüdüğü, havasını teneffüs edip suyunu içtiği, ekmeğini yiyip geçimini sağladığı Erzurum’u çok sevmektedir. Onun şiirlerinde Erzurum’un ayrı bir yeri ve değeri vardır. Erzurum, tarih içinde bazı doğal afetlere ve işgallere maruz kalmıştır. Alvarlı Efe de tüm bu olayları şiirleriyle belgelemeye çalışmıştır. Erzurum’da yaşanan bir sel felaketinin Erzurum’u perişan ettiğini ve buna olan üzüntüsünü şu dizelerde ortaya koymaktadır.
Deli seller dereleri tar ü mar Eyledi taş ağaç feryade geldi Sahralar içinde kalmadı şikar Bu afet-i devran ziyade geldi
Merhamet yok gözlerimin kanına Ateş düşsün bu gaddarın canına Bay u geda bırakmıyor yanına Bela-yı asuman amade geldi
Analardan kuzuları ayırdı Bu derd-i firkati cane duyurdu LUTFÎ emr-i kader böyle buyurdu Yanar ateş gibi sahrada geldi.
Erzurum, kışın uzun sürmesinden dolayı tarım faaliyetlerinin zaman olarak kısa olduğu bir şehrimizdir. Bu bakımdan hububat ve zahire üretimi kendine yetecek kadar olmaktadır. Fakat bazen hava şartlarının elvermeyişi ya da dünyadaki siyasi olayların sonucunda kıtlık yılları yaşanmış ve Erzurum da bu kıtlıktan en fazla etkilenen şehirlerimizden biri olmuştur. Alvarlı Efe de İkinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği 1940’lı yıllarda yaşanan uzun kıtlık döneminde, bu kıtlıktan bir an önce kurtarması için Allah’a bir niyaz dilekçesi yazmıştır.
Kerem kâni Perverdigar Keremin günden aşikar Ey rahmeti bol kerem-kân Nan-ı azizi bol eyle Kabul et bizi kul eyle
Gökden yağdır yerden bitir Gayıb hazinenden getir Görünmezinden sen yetir Nan-ı azizi bol eyle Kabul et bizi kul eyle
Körpeler acından ağlar Analar ciğerin dağlar Ölüm ister nice sağlar Nan-ı azizi bol eyle Kabul et bizi kul eyle
Sabi sıbyan sızlar bugün Rezzak’ını gözler bugün Yerlerdedir yüzler bugün Nan-ı azizi bol eyle Kabul et bizi kul eyle
LUTFÎ değerli naz eyle Suzişli bir niyaz eyle Ya Rab kulların şaz eyle Nan-ı azizi bol eyle Kabul et bizi kul eyle
Türk tarihinde Erzurum’un çok önemli bir yeri vardır. Erzurum, Anadolu’nun kilidi konumundadır ve bu sebeple de üç kez Rus işgali görmüş bir kenttir. Bunlardan üçüncüsünü bizzat görüp yaşayan ve kurduğu milis kuvvetiyle Ermenilerle mücadele veren Alvarlı Efe’nin, Ermenilerin Erzurum’da yaptıklarına ilişkin şiirine yukarıda yer vermiştik. Alvarlı Efe Hz.leri, Erzurum’u çok sevmektedir, adeta Erzurum’a sevdalıdır. Erzurum’un başına gelen birçok felaketten dolayı üzgündür. Artık yeni felaketlerin olmaması için sürekli dua etmektedir. Erzurum’dan hacca gitmek üzere üç kez ayrılmış, bunlardan birini de kara yoluyla yapmıştır. İşte bu kara yoluyla seyahati sırasında Suriye topraklarında Şam’da veya o civarda bir yerde mola verildiğinde bir grup insanla karşılaşmışlar. Türkçe konuşmayı bilen bu insanlar, Hac kafilesinin Erzurum’dan geldiğini öğrenince kendilerinin de Ermeni olduklarını söylemişler ve kin dolu ifadelerle Erzurum üzerindeki emellerinin devam ettiğini ve bir gün Erzurum’u alacaklarını söyleyince Alvarlı Efe Hz.leri bundan çok müteessir olmuş ve huzursuz bir hale gelmiştir. Ermenilerin, Erzurum hakkında çirkin emellerini devam ettirdiklerini öğrenen Alvarlı Efe Hazretleri, Erzurum’un bir daha kötü günler yaşamaması için Allah’a nazlı bir niyazda bulunmuştur. Bu nazlı niyaz, Erzurum Destanı’dır. Efe Hz.leri, Erzurum Destanı’nda Erzurum’un çeşitli güzelliklerinden bahsederek onu Allah’a emanet etmektedir. Çünkü Erzurum adet, gelenek, görenek ve tarihi dokusuyla, maddi ve manevi kültürü ve yaşantısıyla Türk kültüründe müstesna bir yere sahiptir. Alvarlı Efe Hz.leri, Erzurum’a o kadar düşkün ve sevdalıdır ki sanki Erzurum’dan ayrılınca Erzurum’un başına bir şey gelecekmiş hissine kapıldığı için, yazdığı destanda Erzurum’un bütün bu özelliklerinden söz edip, “Allah’ım böyle güzide bir şehri sana emanet ediyorum” demiştir. Bu destan
Erzurum kilidi mülk-i İslam’ın Mevla’ya emanet olsun Erzurum Erzurum der-bendi ehl-i imanın Mevla’ya emanet olsun Erzurum
mısralarıyla başlayıp Erzurumlunun dinine diyanetine saygılı olduğunu, fakirlere ve düşkünlere yardımcı olduklarını, zor konuları çözen alimlerinin bulunduğunu, insanları doğru yola sevk eden erdemli ve ahlaklı insanlarının bulunduğunu anlatarak devam etmektedir. Erzurum’un bu kadar iyiliği ve güzelliğini sayıp döken Alvarlı Efe Hz.leri, Allah’a adeta şöyle yalvarmaktadır. “Ey güzel Allah’ım, bu kadar kıymetli olan bu güzel şehri bir daha Ermenilerin almasına izin verme, bizi onların çirkin emelleriyle yüz yüze getirme. Erzurum’un bütün bu güzelliklerini ve Erzurum’u sana emanet ederek hacca gidiyorum, Erzurum’u her türlü felaketten sen koru Allahım!”
Alvarlı Efe Hz.lerinin Erzurum Aşkı (2)
Alvarlı Efe, Erzurum’u methü sena ederken, Erzurum’da yaşanan Ramazanlardan da söz etmiştir. Çünkü Erzurum’da Ramazan’ın ayrı bir yeri vardır. Erzurumlular Ramazan’a hürmet edip Ramazan ayının gecesini de gündüzünü de şenlendirirler. Bunları Ramazan’da bir âlî-şân ederler O şehr-i siyamı zî-şân ederler Fukara gönlünü gülşen ederler Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Civanlar pirlere hürmet ederler Duasın almağa gayret ederler Ramazan’a güzel hürmet ederler Mevla’ya emanet olsun Erzurum
mısralarıyla anlatan Alvarlı Efe, Erzurum’da pek çok evliya ve büyük alimlerin yetiştiğini, belki bazen yanlış işler de yapılmış olabileceğini ama bunların da o büyük insanların hürmetine affedilmesini, Erzurumluların iyi insanlar olduğunu ve bundan sonra da iyi insanlar yetişeceğini belirterek Erzurum’u Mevla’ya emanet etmektedir. Nihayet Alvarlı Efe, Erzurum’da binbir hatim geleneğinin bulunduğuna işaret ederek
Hafızları binbir hatim okurlar Nur-i Kur’ân enharına akarlar Nüzul-i merhamet-gâhe bakarlar Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Binbir hatim nuru Arş’ı doldurmuş Bela musibeti yerden kaldırmış Düşmanları kahreylemiş öldürmüş Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Kerem-i Kerim’den oldu inayet Binbir hatim beldemizde kırâet Gönlümüze doldu nûr-i şeriat Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Rabbim hıfzeyleye düşman şerrinden Gazab göstermeye berr ü bahrinden Hususa ki Erzurum’un şehrinden Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Kalblerine dolsun feyz-i Rabbani Ahalisi bulsun rahm-i Rahmanı LUTFÎ Erzurum’dan gördün ihsanı Mevla’ya emanet olsun Erzurum
demekte ve bu hatimler hürmetine de Mevla’dan Erzurum’u düşman işgalinden, deprem, sel felaketi ve her türlü afetten korumasını naz ile niyaz eylemektedir. Erzurumlular da Alvarlı Efe’nin bu dualarının kabul edildiğine ve Erzurum’un her türlü felakete karşı korunduğuna gönülden inanmaktadırlar. SONUÇ Görülüyor ki Alvarlı Muhammet Lütfi Efendi, çok yönlü bir şahsiyettir. O, imamlık görevinin bir gereği olarak insanların dinlerini daha iyi yaşamalarını sağlamaya çalışan bir din görevlisidir; ama onu sadece bir din görevlisi olarak görmek yanlış olur. O, yeri geldiğinde vatanımız için canını feda etmekten çekinmeyen bir neferdir. İmkansızlıklara rağmen insanları vatan müdafaası için teşkilatlandırabilen bir teşkilatçıdır. Değişik yaş gruplarına göre konuşmayı ve onları eğitmeyi çok iyi bilen bir eğitimcidir. Herkesin anlama yeteneğine göre şiirler söyleyen ve bu şiirler yoluyla bilgiler aktaran bir öğretmen şairdir. Bunların yanında o, başkalarına zarar vermeyen, hep faydalı olan iyi bir insandır. İyi bir insanın nasıl olacağını hem yaşantısında bizzat göstermiş, hem de şiirlerinde ve sohbetlerinde yazmış ve anlatmış olan, Erzurum’un yetiştirdiği bir gönül adamıdır. Son derece hoşgörülü bir kişilik olan Alvarlı Efe Hz.leri, kendisini görenlerin sayısı giderek azalmasına rağmen gönüllerde kurduğu tahtını bırakmayan bir gönül sultanıdır. Yazmış olduğu şiirleri layık-ı vechile tanınmayan Alvarlı Efe’yi her düzeyde insanın tanımasını sağlamak için özellikle edebiyatçılara, bilim adamlarına ve insanlarla nasıl iletişim kurulabileceğini tespit etmek açısından pedagoglara çok iş düşmektedir. O, herkesin anlayabileceği bir üslup kullandığı için onu herkesin okuyup anlaması mümkündür. Alvarlı Efe, tıpkı Yunus Emre gibi halk içinde bir ozandır, bir halk ve bir Hak âşığıdır. Babasının vefat ettiği 12 Mart tarihinde Hakk’a yürüyen Alvarlı Efe, gelecek nesillere örnek olacak bir insandır. Türk halkı onu tanıdıkça daha hoşgörülü ve iyi niyetli dolayısıyla da daha iyi birer insan olacaktır. Kendisini rahmet ve minnetle anıyoruz.
ERZURUM DESTANI Erzurum kilidi mülk-i İslam’ın Mevla’ya emanet olsun Erzurum Erzurum der-bendi ehl-i imanın Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Gayret şecaatli erler var idi Nisası ricali hayadar idi Edebli erkanlı bir diyar idi Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Göl yerinde elbet sular bulunur Yine vardır deyu ümid olunur Yine bugün bin bahaya alınur Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Hamdü lillah metin İslam’ları var Fakire zaife ihsanları var Gülbe-i gönülde imanları var Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Hayrat hasenatlı erleri vardır Hayr ü bereketli güzel diyardır Seyretsen alemi bu aşikardır Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Müşkil halleyleyen ulemâaı var Safa bahşeyleyen fuzalası var Şöhret-şiar yine küberası var Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Seherlerde müezzinler nidası Halkalarda muvahhidler sadası Ne güzeldir zikrullahın edası Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Vaizleri kürsileri bezetmiş Candan geçmiş emrullahı gözetmiş Allah içün sohbetini uzatmış Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Ramazan’da bir âlî-şân ederler O şehr-i siyamı zî-şân ederler Fukara gönlünü gülşen ederler Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Civanlar pirlere hürmet ederler Duasın almağa gayret ederler Ramazan’a güzel hürmet ederler Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Rabbim beldemize merhamet ede Ahalisi râh-i Mevla’ya gide Enbiya evliya bir himmet ede Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Doğa kalbimize nur-i hidayet Sabık ola sabit ola seadet Ol zaman bulunur baki selâaet Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Binlerce bin medfun evliyası var Zahir batın nice asfiyası var Feyz ü berekâa-ı Kibriya’sı var Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Dilerem kerem-i Kerim’den elbet Rabbim ede Erzurum’a merhamet Halkeyleye Rabbim bir âlî himmet Mevla’ya emanet olsun Erzurum
İnsaf merhametle kalbimiz dola Gitdiğimiz tarik şeriat ola Kalbimiz envar-ı marifet bula Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Bir kul günahına tevbe ederse Sadıkane o dergaha giderse Afvolur günahı her ne kadarsa Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Dilerem daima kân-i keremden Kaldırmaya nur-i irfan didemden Bizi halas ede derd-i veremden Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Hafızları binbir hatim okurlar Nur-i Kur’ân enharına akarlar Nüzul-i merhamet-gâhe bakarlar Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Binbir hatim nuru Arş’ı doldurmuş Bela musibeti yerden kaldırmış Düşmanları kahreylemiş öldürmüş Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Kerem-i Kerim’den oldu inayet Binbir hatim beldemizde kırâet Gönlümüze doldu nûr-i şeriat Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Rabbim hıfzeyleye düşman şerrinden Gazab göstermeye berr ü bahrinden Hususa ki Erzurum’un şehrinden Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Kalblerine dolsun feyz-i Rabbani Ahalisi bulsun rahm-i Rahmanı LUTFÎ Erzurum’dan gördün ihsanı Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) Adres : Cumhuriyet Caddesi Kızılay İş Merkezi Kat 3 / 2 YAKUTİYE ERZURUM
Telefon : (0442) 233 38 20 Tasarım : www.e-erzurum.net