TÜRKÇEMİZ ve DİL BAYRAMIMIZ
27/09/2007
İnsanlar arasında iletişimi sağlayan dil bir ulusun namusu, şerefi ve haysiyetidir. Dilini yabancı kültürlerin etkisinden kurtaramayıp kaybeden ulusların, geçmişin derinliklerinde yok olduklarını tarihler yazmaktadır. Küreselleşen dünyamızda; kültür etkileşimlerinin çok hızlı olduğu bir vakadır, bu sebepten dolayıdır ki; dilimiz in her an böyle bir tehlikenin karşısında olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Binlerce yıllık dil limanımıza yabancı kıyılardan gelen dalgalar çarpmaktadır, bu dalgalardan ne kadarı kültür barikatlarımızı aşıp bizleri ıslatmaktadır; bu kültür etkilenişimin neticesinde günlük konuşma hayatımıza giren ne kadar yabancı kelimeler kullanıyoruz, farkında mıyız? Dün babalarımızın kullandığı kelimelerden kaçını torunları anlayabiliyor veya bizim dil hazinemizden ne kadarını dedelerimizin bilme şansı olabilirdi? Bir şirketin yetenekli yöneticisini; RADİKAL karar veren, REALİST yaklaşan, RASYONEL düşünen, HİPERAKTİF yapılı KARİZMATİK bir kişilik olarak tanımlayıp ismine de CEO diyorsak, MC. DONALTS’ dan hamburger yiyip, COCA COLA içerek,YELLOW ROSE çiçekçilikten MİMAZOLAR alıp, tıraştan sonra hangi AFTER SHAVE’ i kullanacağımızın hesabını yapıyorsak, VERSACE, CACHAREL,PİERRE CARDİN giyinip DUBLEX, TRIBLEX evlerden bahsediyorsak, AR HAIR kuaförde saçımızı kestirirken NESCAFE’ mizi rahatça yudumlayabiliyorsak, izafiyet teorisini öğrencilerimize İNGİLİZCE anlatacak iddiasındaysak; dilimizin yabancı boyunduruğunda kalmadığını iddia etmemiz doğru olabilir mi? Dil bir ulusun hayat kaynağıdır, bu kaynağın saf ve arı olması ile uluslar varlıklarını sürdürebilirler. Yabancı kültürlerin etkisiyle kirlenen Türkçemizin bu halinin Karaman oğlu Mehmet beyin kemiklerini sızlatmadığını söyleyebilir miyiz? Bugün dil bayramımızın 75. inci yılını buruk bir şekilde kutlamaya çalışıyoruz. 26 Eylül 1932’ de Atatürk’ ün önderliğinde yapılan Türk dil kurultayı ile Türkçenin bilim ve sanat dili olduğunu ve yabancı baskılardan kurtarılması gerektiği hedeflenmişti. Yüz yıllardan beri yabancı hayranlığı yüzünden Türk’ün kaba dili olarak tabir edilen horlanan, hakir görülen Türkçemizi yabancı etkisinden kurtarıp milli karakterine dönmesini sağlamak maksadıyla oluşturulan bu hareketi Türk’ün asıl kimliğine bürünmesi yolundaki önemli atılımlar olarak değerlendirebiliriz. Türklerin oluşturdukları imparatorluklarında kendilerinden Etraki bi idrak (idraksiz Türkler) olarak bahsedilmesi ve dillerinin aşağılanması dönemleri ile bugün kullandığımız Türkçemizin vahim durumu ve Türk olmanın neredeyse ayıp sayılacağı günümüz arasındaki benzerliği anlamaya çalışıyoruz. Dil bir milletin var olma sebebidir; dili olmayan bir milletin medeniyet kurması ve gelecek nesillere kültürünü aktarması imkânsızdır; tarih böyle bir duruma asla şahit olmamıştır; bu durumda yabancı boyunduruğundaki bir Türkçenin de yaşama şansı ne kadar uzun olabilir ki?
Anadolu’ya Türkiye ismi veren, milli bir devlet kurma başarısını gösteren Kuva-i- Milliye ruhunun Arap ve Fars baskısından bunalmış Türkçeyi o haliyle bırakmaları düşünülemezdi. Gereğini yaptılar 75 yıl önce bugün topladıkları Türk dil kurultayı ile düşüncelerini ortaya koydular. Kaşkarlı Mahmut, Ali Şiir NEVAİ, Karaman oğlu Mehmet gibi aynı endişeyi ve sorumluluğu taşıyorlardı, konunun başında Atatürk vardı. Türk dilinin, Türk milletinin kalbi, zihni ve kutsal bir hazinesi olduğunu her fırsatta söyleyen büyük önder Atatürk; Türk dilinin dünyanın en güzel ve en zengin dillerinden olduğunu çok iyi biliyordu. “Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır” düşüncesi ile Türk dil kurumunu oluşturup, Türk dil kurultayını tertip etmişti. Atatürk ilke ve inkılâplarının takipçisi olduklarını her fırsatta dile getiren 1980 ihtilâlinin konsey üyelerinin Türk dil kurumunu kapatmalarını halâ anlamış değiliz. Türkçemiz bizim ses bayrağımızdır; Türk dili Türk olmamızın ve kendimizi Türk hissetmemizin en önemli unsurudur. Milletimizin dil bayramını tebrik ediyor; bu uğurda önemli gayretleri olan Kaşkarlı Mahmut’a, Karaman oğlu Mehmet beye ve Gazi Mustafa Kemal’e yüce Türk milleti adına vefa borcumuzu nasıl ödeyebiliriz; düşüncesiyle Allah’tan rahmet dilerken; NE TEKİM! Türk dil kurumunu kapatanların Marmaris’te Nü resimler çizdiğini biliyor musunuz?
Ecz. Erdal GÜZEL Er–vak Başk.
|