Zayıf ve çelimsiz vücudu, kısa boyu, sakalı ve kravatsız sade giyimi ile evine zor ekmek götüren bir garibanı hatırlatan İran’ın devlet başkanı Ahmedinejat.
Bağımsız ve borcu olamayan zengin bir ülkenin başı dik, yürekli lideri.
Görüntüye aldananların pişmanlık duyacakları bir portre.
Emperyalist güçlere meydan okuyacak kadar cesur, sözünün arkasında duran, eğilmeyen bir başkan.
Batılı güçlerin her türlü baskı ve dayatmalarına karşı İslâm’ın verdiği güçle halkının güvenini kazanmış “Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?” kompleksinden uzak bir mümin.
Diğer taraftan şeriatla ülkelerini yönettiklerini zanneden, altın klozetlerde ihtiyaçlarını gideren, bin odalı saraylara sığmayan, çok eşli, çok çocuklu, Firavun özentisindeki kutsal beldelerin başkanları, emperyalist güçlerin kucağına oturmuş sahtekârlar, Kuran’ın ve Peygamber’in yolundan sapmış sapkınlar, cahil kitleleri uydurdukları afyon dini ile uyutan Karun’un torunları, Hz. Fatma’nın evliliğini her fırsatta anlatıp, o Peygamber evladının yoksul çeyizini her fırsatta dile getirip, Çırağanlarda Hıristiyan örf ve adetleri ile düğünlerini yapan cihad önderleri, petrol dolarlarını Las Vegastaki kumar masalarında tüketip, kendi ülkesinde el kesen prensler, 14 yaşındaki çocuğa sarkıntılık eden 80’lik din bezirgânları, azgın boğalar, dünya gençliğini zehirleyen, afyonu üretip satan ve bu para ile Allah yolunda olduklarını zanneden perişanlar güruhu.
Bu örneklerden yola çıkarak, İslâm coğrafyası içerisinde yaşam, yönetim ve anlayış itibariyle, acaba Kuran’dan ve Peygamber’den onay alabilecek kaç ülke var?
Geçen günlerde İran devlet başkanı Ahmedinejat’ın oğlunun düğünü medyaya yansıdı.
“Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz” emri doğrultusunda yapılan bu sade düğünün, birileri için kötü mukayese örneği olduğu ortadadır.
Her fırsatta inancımızın gereği deyip ortaya dökülenlerin, bu tablodan rahatsız olacakları da muhakkaktır.
Üstelik Ahmedinejat, Yahudileri ve Hıristiyanları kadim dost olarak da ilan etmemişti; bu sebepten dolayı nikâh şahidi bir Hıristiyan’da olamazdı.
Evangelist düşüncesini elindeki maddi güçle dünyaya empoze etmek isteyen Bush’a “Allah’ın gücünün yanında, senin gücün ne olabilir ki?” diyen bu küçük cüsseli, kocaman yürekli adamı, bizlerin söyleyemeyip de söylemek istediğimiz düşünceleri, Müslümanlar adına söylediği ve yaşantısıyla ifade ettiği için, elbette ki alkışlamak durumundayız.
Hindistan halkına bağımsızlık yolunu açan Gandhi, Güney Afrika halkının haklı mücadelesinin lideri Nelson Mandela sade ve gösterişsiz yaşamları ile gönüllerde yer etmişlerdi ve tarihte silinmemiş izler bırakmışlardı.
Olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan önderlerin, toplumlarının hafızalarından silinmediğini tarih bize ifade ediyor.
Kutsalların arkasına sığınıp, halkından kopuk yaşayan, para, şöhret ve makam için manevi değerleri kullanıp, ülkelerini yönetenlerin, hayırla yâd edilmeleri ve şükranla anılmalarına tarih hiç tanık olmamıştır ve olmayacaktır.
Erdal GÜZEL 28/05/2008
Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) Adres : Cumhuriyet Caddesi Kızılay İş Merkezi Kat 3 / 2 YAKUTİYE ERZURUM
Telefon : (0442) 233 38 20 Tasarım : www.e-erzurum.net