121 ülkenin incelendiği bu çalışmada, Türkiye 92. sırada yerini almış.
Tanzanya, Guatemala ve Kenya gibi ülkelerle, sıralamada yan yana olmamızın bizleri fazlaca rahatsız ettiğini söyleyemeyiz.
Zira ABD, Rusya ve İsrail gibi flaş ülkelerin üstünde bulunmamız, övünülecek bir durum olarak da kabul edilebilir.
Bu münasebetle, bizi 92. sıraya getiren tüm yöneticilerimize, başarılarından dolayı şükranlarımızı bile sunabiliriz.
Yöneticiler için uyarı niteliğinde olan bu araştırmanın, sorumluluk duygusu oldukça yüksek olan bizim idarecilerimize, bir hatırlatma yapmasını ümit etmekteyiz.
İskandinav ve Avrupa ülkelerinin başlarda olduğu bu tabloda, Irak en son sırada yer almış.
Ehl-i vicdan sahibi bir araştırma grubu çıkıp, dünyanın huzurunu bozmak için planlar ve projeler yapıp, stratejiler geliştiren ülkelerin, değerlendirmesini yapsa durum ne olur veya dünyanın en masum ve mazlum ülkelerinin hangileri olduğu incelense, ortaya nasıl bir sıralama çıkar?
Şurası muhakkak ki; batının sömürgeci ve emperyalist durumu net olarak tabloda yerini alır, yani “Şapka düşer, kel görünür.”
Gariban Afrika kıtasını; İspanya, İtalya, Fransa, İngiltere, Almanya, Portekiz ve Belçika’nın, sömürge olarak kullandığını bilmeyen mi var?
Bir takım ülkeleri siyasal ve ekonomik egemenlikleri altına alarak, o ülkenin kaynaklarına ve pazarlarına el koyup, halkın dini değerlerine baskı uygulayarak kendilerine huzur sağlayanların, insanlık vicdanında huzurlu olduklarını kim iddia edebilir ki?
En huzursuz ülke olarak listenin sonunda yer alan Irak’ı, huzursuz hale getirip, kan ve gözyaşına boğan, petrol gaspçılarını huzurlumu zannetmeliyiz?
1994 yılında, yüz gün içerisinde 800.000 kişinin parçalanarak öldürüldüğü Ruanda’da, milisleri eğiten Fransa’nın başbakanı Mitterant’in; “O ülkelerde bir soykırım yaşanması önemli bir şey değil” sözlerinde, insanlık adına bir huzur aranabilir mi?
1. ve 2. dünya savaşlarıyla milyonlarca insanın ölmesine yol açan Avrupalıların, mazlumların kanları ve paraları üzerine oluşturdukları huzur ortamında, kendilerine ilelebet huzur sağlayacağını kim garanti edebilir ki?
Böyle bir durum, insanlık vicdanının asla kabul edemeyeceği bir olgudur.
Şüphe yok ki; dünya huzuru, “Yaratılanı yaratandan ötürü seven” saygın fikrin sahipleri tarafından er veya geç sağlanacaktır.
Böyle bir düşünceye hangi akıl sahibi karşı çıkabilir ki?
Erdal GÜZEL 30/05/2008
Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) Adres : Cumhuriyet Caddesi Kızılay İş Merkezi Kat 3 / 2 YAKUTİYE ERZURUM
Telefon : (0442) 233 38 20 Tasarım : www.e-erzurum.net
Haftalık Yazılar
