Atatürk Üniversitesi gerek kendi yerleşkesi içerisinde gerekse Botanik bahçesinde gözümüzü ve gönlümüzü doyuracak lale ekimini eski rektör Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz hocamız zamanında yapmıştı. Belediyelerimiz de geç kalmadan kendi sorumluluk bölgelerinde az da olsa lale ekimi yaptılar. Sanki lale, Erzurum’a yeni gelmiş bir hava içerisinde çok sevindik. Aziziye Belediyesi’nin bahçesi bir lale bahçesine dönünce gözlerimize inanamadık. Palandöken Dağı’nın doğu eteklerinde yer alan “Laleli” bölgesine bu ad elbette boşuna verilmiş değildir. Orada doğal laleler yetiştiği için bu adı almıştır. Türkler kente, sokağa, camiye, medreseye dağa ve taşa isim verir iken hatta lakap takarken hep fiziki duruma ve o bölgenin coğrafi konumuna göre ad verirlerdi. Karataş, Yakutiye, Boztepe, Katran Dere, Kavak Kapı, Kiremitli Tepe gibi adlandırma yaparlardı İdeolojik ad verme son yüz yılda ortaya çıktı. Erzurum yöresine ait olarak “Kırmızı gül demet demet ” türküsünü söylerken bu gül Erzurum’da yetişen kokulu Erzurum gülüdür. Türkümüzün sözleri şöyledir: Kırmızı gül demet demet Sevda değil bir alamet Gitti gelmez o muhannet Şol revanda balam kaldı Kırmızı gül her dem olsa Yaralara merhem olsa Ol tabipten derman gelse Şol revanda balam kaldı Kırmızı gülün hazanı Ağaçlar döker gazeli Kara yağızın güzeli Şol revanda balam kaldı Eğer çocuklarımız “kırmızı Erzurum gül”ünü bilinmiyorsa bunun kusursu, gül bahçelerimizi kurutmamızdandır. Parklarımızın, camilerimizin, okullarımızın, devlet dairelerimizin ve evlerimizin bahçelerinde “kırmızı Erzurum gülü” yoksa lütfen kurum ve kuruluşlar özellikle de Ziraat Fakültemiz bu işe el atsın. Aziziye Belediyesi, Dadaşkent’in ana caddelerine 10 bini aşan gül ekti. Bu Erzurum için bulunmaz bir zenginliktir. Korunması ve bakımı elbette sadece belediyeye düşmez, halkımızın da bilinçlendirilmesi gerekir. Erzurum Laleli bölgesi laleleri korumaya alınsın. Hatta Oltu Laleli bölgesindeki laleler de aynı duyarlılıkla korunsun. Karayazı’daki ters lalelerin yurt dışına gizlice çıkarıldığının hikayesini biliyoruz. Sahiplenildi ve koruma altına alındı. Bu haftaki cami hutbeleri bu zenginliğimizin farkında olmamız üzerine olmalıdır. Okullarımızda şiir ve kompozisyon yarışmaları güllerimiz ve lalelerimiz üzerine yapılmalıdır. Erzurum’un turistik bir kent kimliğini koruması için bu güzelliklerin korunması ve geliştirilmesi için projeler yapılmalıdır. Erzurum bölgesindeki bu bitki zenginliği varsa ki var, o zaman bu zenginlik kent hayatımıza aksetmelidir. Bu kentin bahçelerinde, sokaklarında, caddelerinde ve bulvarlarında sağım ve solumda rengarenk laleleri doya doya seyrederek, güllerin ve leylakların kokusun duyarak yürümek istiyorum. Yaşadığım kenti tozlu, bakımsız, kirli ve virane görmek istemiyorum.
OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ ==>
https://www.doguturk.com/erzurum-lale-ve-kirmizi-gul-kentidir-makale,572.htmlDOĞUTÜRK