Dağılma Sürecindeki Erzurumspor
Erzurumspor'la ilgili karamsar haberler, gün geçmiyor ki yerli basında yer almasın.
Kayyuma gitti, dağıldı dağılacak derken, en son gelinen nokta, Erzurumspor'un dağılma sürecine girdiği yönünde.
Medyaya yansıyan haberler ve görüntüler ise oldukça ilginç.
Teknik direktör Sn. Ümit Birol'un "Hayatımda böyle bir ilgisizlik görmedim" şeklindeki beyanatının altında yer alan fotoğrafı ise her şeyi anlatmaya yetiyordu.
Hani kasaba bakkallarında meşhur bir resim vardır, ayak ayaküstüne atmış, göbekli, elinde purosuyla peşin satan esnaf ile kasasının içi boşalmış, elini başının üstüne koymuş, zayıflıktan avurtları çökmüş, veresiye veren, perişan bir esnafı sergiler.
Sn. Ümit Birol'un gazetedeki; elleri açık, boynu bükük resmini görünce, ister istemez veresiye satan esnafın görüntüleri aklımıza geldi.
Erzurumspor'un dağılma sürecine gireceği gün gibi ortadaydı, "Dağılıyoruz, batıyoruz" çığlıklarını, kimse duymak istemedi.
Havasını, suyunu, insanını, sermayesini, kültürel yapısını elinde tutamayan şehrin, futbol takımına sahip olamaması, fazlaca garipsenecek bir durum olmasa gerek.
Sn. Erzurumspor Başkan'ı "Biz dilenci değiliz" diyor ama bu kadar borcu ödemek için de el açmaktan başka bir çaremizin bulunmadığı da ne yazık ki hüzünlü bir realitedir.
Hem bunda utanılacak bir durum olduğunu da sanmıyoruz.
İki yüz seksen bin civarında yeşil kartı olan bir şehirde, el açma kültürünün yerleşmediğinden de bahsedemeyiz.
Erzurumspor'un durumuna baktığımız da şehrin sorunları hakkında genel bilgi sahibi olabiliriz.
Şöyle ki; mevcut sorunları çözme konusunda yetenekli değiliz, yani sorunlarımızı çözmede beceriksiz bir durum sergiliyoruz, ikincisi; elimizde olan değerleri de koruyamıyoruz.
Bu özelliğimizden dolayı, 2011 ile ilgili kaygılar taşıdığımızı da ifade edebiliriz.
Bu kapsamda iki düşünce akla gelmektedir; derdimizi ilgili yerlere iletemiyor ve yeterince anlatamıyor veya anlatmamıza rağmen sorunlarımıza el atılmıyorsa, o zaman ciddiye alınmadığımızı da düşünebiliriz.
Geçen hafta, Erzurum'un sorunlarını köşke taşıyan bir grup oluşturulmuş ve Ankara'ya gidilmişti.
Bu grubun nasıl oluşturulduğunu ve hangi kriterlerin uygulandığını bilmiyoruz ama bu grubun içerisinde Erzurumspor Başkan'ının olması, takımın durumunun köşke yansıtılması açısından uygun bir ortam sağlayabilirdi.
Erzurumspor için böyle bir girişimde bulunulduğunu da duymak isterdik.
Artık net olarak şunu söyleyebiliriz; siyasi yandaşlık fikri ile hareket etmeyen, şehri kucaklayacak ortak bir davranış biçimi ve eylem planı içerisinde olamazsak, gidenler kervanına elde avuçta kalanları da katabiliriz.
Geriye bir şey kaldıysa… |