Şehrimizi kış turizmine hazırlayacak ve onu dünyaya tanıtacak en önemli fırsatımız olan üniversiteler arası kış oyunlarına ev sahipliği yapma maceramız, bilindiği gibi 2004 yılında başlamıştı.İnsburg’da yapılan oylamayı kaybetmemiz, hedeflerimizi 2011’e çevirmişti.İlk önceleri hayal gibi gelen bu iddialı düşünce, zamanla toplumun her kesimi tarafından kabul gördü ve tüm Erzurum bu konuda ortak akıl ve kolektif bir çaba göstererek, hedefe kilitlendi.Nihayet; 2006 yılında Torino’da yapılan oylamada, 25. üniversiteler arası kış oyunlarının, 2011’de yapılacak adresi belli olmuş, neticede 2011 kış oyunlarının yapılacağı il, 25 plakalı, dadaşlar diyarı Erzurum olmuştu.
TARİHİ OLAY
Bu tarihi olayı Torino’da yaşayanlardan biri olarak, o gün hissettiğimiz coşkuyu, heyecanı ve mutluluğu, ömrümüzün sonuna kadar hiç unutmayacağız.
Şehrimize verilecek olan oyunlar bayrağının seremonisine katılmak, kış oyunları hakkında gözlem yapmak ve Erzurum’a benzer bir iklime sahip olan Harbin şehrinin kalkınma modelleri hakkında bilgi edinmek için, bu yol serüveninin gönüllü yolcularından bir olarak, 2009 kış oyunlarının yapılacağı Çin’in Harbin kentine, tüm masraflarım şahsıma ait olmak üzere, Erzurum heyetine katılarak, bu tarihi seyahatin içerisinde yer almış oldum.
Sn. Valimiz, Sn. Rektörümüz ve heyetteki arkadaşlarımızla birlikte, on sekiz kişilik bir heyetle Erzurum’dan İstanbul’a geldik.
NARMANLIOĞLU’NUN VİZESİ OLMAYINCA
Uzun bir bekleyişten sonra, nihayet Pekin’e hareket edecek uçağa binerken, Erzurum Büyük Şehir Belediyesinden Sn. Sail Narmanlıoğlu’nun vizesinin olmadığı ortaya çıkınca, heyetimiz bir eksikle uçağa bindi.Bu talihsiz olay basit bir ihmaldi ama heyetin tadını kaçırmaya yetmişti.
9 SAATLİK UÇUŞ
Gece saat yirmi dörtte havalanan uçağımız, dokuz saatlik bir uçuştan sonra, bizi Pekin hava alanına indirdi.
Dünyanın en gözde şehirlerinden biri olan Pekin’in muhteşem hava alanı hepimizi büyülemişti.İşlemlerimizi yaptırıp, birkaç saatlik bekleyişten sonra, kış oyunlarının yapılacağı Harbin şehrine karanlıkta indik.
Türkiye ile Çin arasında altı saatlik bir zaman farkı olduğundan dolayı, epeyce bir zorluk yaşadık.
HARBİN HAVAALANINDAKİ MODERN VİZYON
Harbin hava alanı, kış oyunlarına ev sahipliği yapacak bir şehrin ilk referans noktası olduğundan, hissedilir bir şekilde süslenmiş ve dizayn edilmişti.Bavullarımızı alıp, rengârenk ışıklarla süslenmiş hava alanı ve etrafını seyretmek çok sürmedi, alışık olmadığımız soğuk hava, hepimizi bir an evvel araçlara binmeye itmişti.Harbin hava alanı, şehir merkezine oldukça uzak bir mesafede, kırk beş dakika süren otobüs yolculuğundan sonra, rengârenk ışıklandırılmış cadde ve sokakları, gökdelenleri ile harika bir manzara eşliğinde Harbin şehrine gelerek, delegasyonların kalacağı beş yıldızlı, kırk katlı Victoria Oteli’ne yerleştik.
Daha sonra ekip, oda arkadaşlarını seçerek, ikişer kişilik odalara giriş yaptı.
Gençlik spor il müdürü Fatih Çintımar’la birlikte, yirmi dördüncü kattaki 2412’nolu oda ise bize düştü.
BELEDİYE İKİNCİ KAYIBINI VERDİ
Hava alanından gelirken, eşyalarımızı taşıyan araçtan, belediye ekibinin laptopunun kaybolması, grup arasında esprilere yol açtı “Belediye ikinci kaybını verdi” diye…
Delegasyon üyelerinin kaldığı Victoria Oteli, muhteşem mimarisi ile göz kamaştırıyordu.
15 Şubat sabahı, otelde ülkelere ayrılan yerde standımızı açtık.
HARBİN’E ERZURUM ÇIKARMASI
Üniversitemizin ve Gençlik Spor İl Müdürlüğümüzün getirdiği çok güzel hediyeler ve tanıtım afişlerimizle, stantlar içerisinde fark edilir bir konumda bulunuyorduk.
Gittiğimiz Harbin şehri, tarihi geçmişi fazla olmayan, iki yüz yıllık bir şehir.
Japon istilasına uğramış, sonra Rusların eline geçmiş, bundan dolayı şehirde Rus etkisini görmek mümkün, ayrıca Harbin halkının Ruslara karşı özel muhabbetlerinin olduğunu da her platformda görebiliyorsunuz.
HARBİN’DEN ETKİLENDİK
Harbin şehri, alışık olmadığımız kadar soğuk bir şehir, soğuğa karşı mukavemetimizle övünen bizler bile, böyle şiddetli soğuğu görmedik desek yeridir.Uzun süre dışarıda yürümek imkânsız gibi bir şey…Etrafıyla on milyonluk bir nüfusun yaşadığı Harbin’in, şehir merkezinde dört milyonluk bir nüfusun olduğu söylendi.
Oldukça bakımlı Harbin, geniş caddeleri, düzgün imarı, yüksek binaları ile modern bir yerleşim alanı.
HARBİN, AĞIR SANAYİ KENTİ
Harbin’de; ilaç ve uzay sanayinin olduğu, ayrıca lokomotif fabrikasının ve ağır sanayinin bazı bölümleri ile ciddi bir tarım potansiyelinin mevcudiyetini öğrendik.
Şehirde, altı büyük üniversite ve yirmi üç civarında daha küçük çapta üniversite bulunuyor.
Caddelerdeki buzları kazıyan ve kar temizliği yapan yüzlerce insan, yerlerde en ufak bir şey bırakmamaya özen gösteriyorlardı.
MODERN ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ
Komünist bir ülkede, oldukça lüks alışveriş merkezlerinin bulunması, görkemli binalar ve son model araçların çokluğu, hepimizde şaşkınlık meydana getirdi. Fiyatların oldukça pahalı olması ise işin bir başka yönü idi…Yönetimde ciddi, disiplinli ve katı bir komünist yapılanmayla beraber, çarşı pazarda kapitalist bir anlayışın olması, yorumlanmaya muhtaç bir konu olarak karşımıza çıkmıştı.Harbin’in kalkınmış ve modern bir şehir olması, coğrafi şartların zorluğunun, şehirlerin kalkınmasında fazlaca bir etken olmadığını kanıtlar gibiydi.
GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKİBİ HARBİN’DEYDİ
Kaldığımız otelde, 2011’in koordinatörü Yunus Akgül Bey ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ekibi ile Üniversite Sporları Federasyon Başkanı, FİSU üyesi Kemal Tamer Bey, FİSU Sağlık Kurul üyesi Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu’da bulunmaktaydılar.
Sempatik ve sevecen tavırlarıyla grupta çok sevilen Prof. Dr. Kadirhan Bey’in, on parmağında on marifet var; Üniversite hocalığı ve FİSU Sağlık Komisyonu üyeliğinin yanında, termal devre mülkler yapıp satan bir şirketinin olduğunu öğrenince, kendisini devre mülk yapmak üzere Erzurum’a davet ettiğimde, konuyla yakından ilgilendiler, bu arada Nisan ayı sonunda Erzurum’a gelip, bir ön çalışma yapacaklarının sözünü de kendilerinden aldık.
15 Şubat akşamı Türkiye’den gelen delegasyon ekibiyle birlikte, bir toplantı yapıldı, toplantıda FİSU heyetine gösterilecek sunum izletildi ve görüşler alındı.
SANAL TANITIM YOĞUNLUĞU
Hazırlanan sunumdaki sanal tanıtımların çokluğu hepimizin dikkatini çekmiş, konuyla ilgili bir takım eleştirel görüşlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştu, hatta Çin’de taklit mallar için sıkça kullanılan çakma kelimesi bu konuya yansıtılarak, “Çakma bir sunum CD’si olmuş” diye de gülüşmelere yol açmıştı.Sn. Koordinatör Yunus Akgül, delegasyonun izlemesi gereken yolları anlatıp, yaptırılan tek tip elbise ile hareket edilmesi gerektiğini vurgularken, delegasyon ekibi arasında bir ayrım yapıldığı görüldü. Zira kalabalık heyet içerisinde; Üniversitemiz Genel Sekreteri, Eczacılık Fakültesi Dekanı, Kültür Müdürü, Sağlık Müdür Muavini dâhil, sekiz kişilik bir gruba hazırlanan elbiselerden ayrılmamıştı. Oysa Gençlik Spor Genel Müdürlüğü, gelen büro memurlarına varana kadar, herkese bu kıyafetlerden dağıtmıştı.
Konuyla ilgili, Sn. Genel Koordinatöre bu uygulamaların sebebini sorduğumda “Ben böyle istedim” cevabını alınca, Sn. Rektörümüz Hikmet Koçak Bey’de şahsımı destekleyen görüş beyan edip, bu ayrımcılığın şık olmadığını söylemesiyle konu kapandı.
AKGÜL’ÜN VERDİĞİ SİNERJİ
İlk kez kendilerini tanıdığımız genel koordinatör Yunus Akgül Bey, oldukça genç bir bürokrat, koordinatörlük yanında, gençlik spor genel müdür vekilliği görevini de yürütmekte.
İki görevi üstlenmenin verdiği bir gururu taşıdığını, her fırsatta hissettiren bir tavrı var.
Sosyal ilişkilerdeki ilgisizliği, iki görevi bir arada yürütmenin verdiği aşırı güven havası, grup arasında koordinatörün eleştiri almasına yol açıyordu.Koordinatörün gençlik spor genel müdür vekilliği görevini yürütmesinden olsa gerek, 2011 ile ilgili katılım sağlayacak olan kurumların göz ardı edilerek, işi sadece gençlik spor genel müdürlüğü bünyesinde yapma eğilimlerini görür gibi olduk. Sn. koordinatörün otelden ayrılırken, Erzurum ekibine veda da bulunmaması ise anlaşılır durum değildi.
ERZURUM’UN YAKALADIĞI TARİHİ FIRSAT
Bu tespitimizin bizim yanılgımız olduğunu temenni ederken, yıllar sonra yakalamış olduğumuz bu tarihi fırsata gölge düşürecek her türlü yanlış davranışların, şehrin geleceğini ilgilendirdiğini hatırlatmak isteriz.İsmi üniversiteler arası kış oyunları olan bir organizasyonda, üniversitenin rolü elbette ki inkâr edilemez.
Buna rağmen üniversiteyi ve başka birimleri, 2011’in bir parçası olarak görmeme tavırları da rahatsız ediciydi.Harbin delegasyonu içerisinde, Atatürk Üniversitemizin fark edilir bir şekilde hazırlıklı ve planlı olması ise takdire şayan bir durumdu. 
Bu arada üniversite kış oyunları federasyonu tarafından, stant görevlisi olarak getirilen bir kızımız vardı ki onu ne standın başında, nede kafile arasında görmek kabil olmadı, hangi maksatla geldiğini hâlâ daha anlamış değiliz.

Erdal Güzel   12 Mart 2009 Perşembe